
Temizler ve iyiler – Mikroplar ve Kötüler
(Kar©glanin 21 Ocak 2016 Vaazi)
Mikrobu Temizlik ve iyilik öldürür – Eger Geregince Temizlenmezse, Temizleri ise Pislik ve Mikroplar, Hasta Edip Öldürebilir
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
اللَّهُ الَّذِي خَلَقَ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ وَمِنَ الْأَرْضِ مِثْلَهُنَّ
يَتَنَزَّلُ الْأَمْرُ بَيْنَهُنَّ لِتَعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ
شَيْءٍ قَدِيرٌ وَأَنَّ اللَّهَ قَدْ أَحَاطَ بِكُلِّ شَيْءٍ عِلْمًا
—-
قَالَ لَا تَخَافَا إِنَّنِي مَعَكُمَا أَسْمَعُ وَأَرَى
——
وَذَرُواْ ظَاهِرَ الإِثْمِ وَبَاطِنَهُ إِنَّ الَّذِينَ يَكْسِبُونَ الإِثْمَ سَيُجْزَوْنَ بِمَا كَانُواْ يَقْتَرِفُونَ
—–
Sadakallahul Aziym TALAK Suresi 12. ayet -TAHA Suresi 46. ayet-EN’AM-120. Ayet
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Allâhullezî halaka seb’a semâvâtin ve minel ardı mislehunn(mislehunne),
yetenezzelul emru beynehunne li ta’lemû ennallâhe alâ kulli şey’in
kadîrun ve ennallâhe kad ehâta bi kulli şey’in ilmâ.
—-
Kâle lâ tehâfâ innenî meakumâ esmau ve erâ.
—-
Ve zerû zâhirel ismi ve bâtınehu, innellezîne yeksibûnel isme se yuczevne bimâ kânû yakterifûn
Sadakallahul Aziym TALAK Suresi 12. ayet -TAHA Suresi 46. ayet – EN’AM-120. Ayet
Meali :
Allah O’dur ki, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yaratmıştır.
Emir/iş ve oluş onlar arasında sürekli iner ki, Allah’ın her şeye kadir
olduğunu ve Allah’ın bilgi bakımından her şeyi kuşattığını bilesiniz.
(Allah’ın her şeyi kapsayan bir bilgisi vardır.)
—-
(Allahû Tealâ): “İkiniz (de) korkmayın! Muhakkak ki Ben, sizinle beraberim, işitirim ve görürüm.” dedi.
—–
Gecen haftalarda bahsettigimiz, mikroplarin pislikle beslenmesi, ve
onlarin kazancinin, yani kötülerin kazancinin kendilerine oldugu, yani
pislik pislikle beslenir ayetinin bir ikincisi:
Necis pis olanin icinide dişinida terket, yani temiz ol, pisligin
görüneninide görünmeyeninide terket, yani pislik ve mikroplardan
arin,Cünkü onlarin beslendikleri kötülük ve pislik kendi taraflari
icindir, sen onunla beslenemezsin, yani kötülük kötü olan icin iyidir,
ve yararlidir, oysaki iyi icin kötlük ceza gerektirir, ve hastalik olur.
yani veyada kötü icin iyilik hasta edicidir, o iyilik yaparsa hasta
olur, ona alerji yapar iyilik, yahut kötülügü hasta eden mikropda
iyilikdir ve temizlikdir, nitekim sabun kötüleri öldürür, temizlik ona
ölüm getirir, ve mikrop ise iyileri öldürebilir yani.
Sadakallahul Aziym TALAK Suresi 12. ayet -TAHA Suresi 46. ayet – EN’AM-120. Ayet
—oOo—
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
النظافة من الايمان
En-Nedzafetü minel iman.
“Temizlik imandandır.”
(Müslim, taharet 1; Darimi, Vudu 2; Müsned, 5/342,344; Acluni, Keşfu’l-Hafa, 291)
—
Fıtri Temizlik beştir, veya şu beş şey fıtrattandır: Sünnet olmak,
kasıklardaki kılları tıraş etmek, tırnakları kesmek, koltuk altı kılları
yolmak ve bıyıkları kısaltmak
( Hadis-i Şerif , Buhari, libas 63)
“Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd”
(Allah’ım! Muhammed’e ve Muhammed’in tebasina (ona tabi olanlara)
yeniden can ver . Daha önce İbrahim’e ve Tebasina verdigin gibi. Bunlar
icin (Bu ceşidliliği bize verdiğin için) bütün hamd ve teşekkürlerimiz
sanadır.)
“Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd”
(Allah’ım! Muhammed’i ve Tebasini (ona tabi olanlari) çoğalt. Daha önce
İbrahimi ve tebasini (ona tabi olanlari) çoğalttığın gibi’. Bunlar icin
(Bu ceşidliliği bize verdiğin için) bütün hamd ve teşekkürlerimiz
sanadır.)
Yolculugumuza başliyoruz :
dünyada daki bir kurala göre, 3 yanliş bir dogruyu götürür
kuralidir,oysaki Allahin yasasina göre ise, bu kural Doğrular yanlışları
götürür. İyilikler kötülükleri siler, süpürür. İnnel hasenat yüzhibnes
seyyiat= Haseneler seyyieleri giderir.
وَأَقِمِ الصَّلاَةَ طَرَفَيِ النَّهَارِ وَزُلَفًا مِّنَ اللَّيْلِ إِنَّ
الْحَسَنَاتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئَاتِ ذَلِكَ ذِكْرَى لِلذَّاكِرِينَ
Ve ekımis salâte tarafeyin nehâri ve zulefen minel leyl(leyli), innel hasenâti yuzhibnes seyyiât(seyyiâti), zâlike zikrâ liz zâkirîn.
HUD Suresi 114. ayet
Meali:
Gündüzün iki tarafında, ve gecenin gündüze yakın vakitlerinde namaz
kıl.(gündüzün başlangicinda ve sonunda ve birde gecenin başlangicinda ve
sonunda namaz kıl.) Çünkü iyilikler kötülükleri giderir.
Zakirlerde, yani zikredenlerde zikirlerini böyle zikredip ceksinler,
yani gündüzün başlangicinda ve sonunda, ve birde gecenin başlangicinda
ve sonunda, zikirlerini çeksinler.
HUD Suresi 114. ayet
Bir hadisde yine peygamberimiz buyurdu:
“İslam temizlik temeli üzerine inşa olunmuştur!”
ve gecen hafta dedigimiz tövbe suresinin besmelesinin olmamasi ve onun besmelesinin sonda olmasi demek:
إِنَّهُ مِن سُلَيْمَانَ وَإِنَّهُ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
İnnehu min suleymâne ve innehu bismillâhir rahmânir rahîm
NEML Suresi 30. ayet
Muhakkakki O Süleymandan olmadir ve Muhakkaki O Besmele ile başlanandir.
yani o ( Mehdi süleyman evladi veya Muhammed sözü ile davud evladi
olcak yani davud süleymanin babasi ve süleymanda mehdinin büyük büyük
babasi olcakdir. ve o Mehdi hemde besmeledir, yani sonda gelen
besmeledir. yani besmeleyi unutur isen, bir işin başinda o zaman
dersinki, “bismillahi evveli vel ahiri.” yani mehdi her ne kadar
peygamber degil isede, unutulmuş besmeledir.Herkes Allahi kitabi
unuttugunda, insanlara Allahi kitabi yeniden hatira getiren, Allahin
ismiyle olan besmeledir.yani o sonradan akliniza gelir fakat herşeyin
önüne gecer, yani derecesi peygamber derecesindedir. neml suresinde
gelen besmelenin diger besmelelerden bir farki varmi? yok ,sadece
sonradan gelmiş olmasi farki, yani işde mehdi denen zaat ahir zamanda
gelir, ve bütün insanligin başina hakim olur, hakim olma vasfini
büyüüüüük büyük bababsi süleymandan miras almişdir. süleyman
aleyhisselama bu malum olmuş idi, ve babasi ona bir kilic yapip vermiş
idi, ve bu kilic üzerinde 932 yazmakda idi, yani 1932 mehdinin
babasinin, annesinin gövdesine düsdügü vakit, yani milki bekadan ciktigi
an, yani onunla birlikte mehdide babasina milki bekadan cikip vasil
olmuş idi.
ve mehdi sonde gelip başa gecen besmeledirki yani geri döndürendir yani geri döndüren gök
وَالسَّمَاء ذَاتِ الرَّجْعِ
Ves semâi zâtir rac’ı.
TARIK Suresi 11. ayet
Peygamberimiz Buyuruyorki !!!
“Biriniz yemek yerken besmele çeksin. Şâyet yemeğin başında unutursa,
(hatırladığı zaman) ‘Bismillâhi fî evvelihî ve âhirihî’ desin.”
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
yani unutulan besmele. Allah hic unuturmu? hayir Allah unutmaz, amma
insan unutur. ve insanin unuttugunun delili ve sonucu, bu hadis ile
sabittir. ve unutmak demek ise, Tarik Yildizinin göreve girmesi demek,
ve unutanlar icin Tarik yildizi görevde, ve o onlari geri döndürmek ile
görevli, yani kainatin bir ucundan sürüyü geri kovalayip gelen, bir
coban köpegi gibi, sonbaharda gözükmeye başlar, ve 21 Araliga kadar
görülür, ondan sonra yavaş yavaş seyrelir görünmesi ve bahar gelince
görünmez olur, amma diger kutuba gecmişdir, artik orda görünmeye başlar.
yani armut mevsimi, ve armut bir bizde erer, birde diger kutupda erer
yenilir. ve böyle olunca Tarik yildizi sürüyü bir kuzeyden kovalar
gelir, birde güneyden geri kovalar, yani onun carki öyleki kuzeyden
güneye, güneyden kuzeye, yani dünyaya vertikal. peki horizontal kimdir
bu geri döndüren, yani dogudan ve batidan geri döndürten, o ise bir
başka yildiz, ve sirius ve köpek yildizi, yani büyük köpek veya koca
köpek ve kücük köpek. yani süleyman ve Davud ve birde karinca. Karinca
Vadisi MISIR’ DADIR yani, misirda karinca yani, yusuf kissasi ve La
Fontaine nin Ağustos Böceği ile Karınca masali ve yusuf kissasi ve
bollukda saklayip darlikda yiyen hayvan, karinca ve Hz yusuf, ve yani
yusuf yildizi ve süleyman yildizida geri döndürenlermiş. yani Ashabi
kehfin köpegi KITMiR, ashabi kehfin yeniden uyanmalarini sagladi, o
uyumayip onlari bekliyen asker, o onlari uyandirdi, geri döndürdü. ve
süleyman ise, sirius iki güneşli sistem, kücük güneş ve büyük güneş,
baba ogul: davud ve süleyman, yani iki köpek yildizi denilen küme
(Gercek Kopernikus) ve besmele manevi temizlik icin ve mikroplara ve
şeytanlara karşi, eger yediklerinde besmele ve dua yapmazsan, onlar
şeytan ve cocuklarina yem oluyor, amma besmele cekersen temizler ve
müslümanlar icin yem ve yicek RIZIK oluyor, icindeki müminlere yem
oluyor. ve ve hal böyle olunca, o ölen Mustafa Koc amca, boşuna mide
kelepcesi takdirmiş, halbuki besmele veya duali yemeyi icmeyi biraksa,
onlar vücudunda yararli olmaycak ve afedesiniz bok olup mikroplara yem
olcak, ve şeytan askerlerine yem olcak, ve böylece o adam şişmanlikdan
kurtulcakdi, bize danişsaydi biz SALIK verirdik zayiflayasiya kadar
besmelesiz ye ic derdik. Haşa “Allahi kitabi terket” degil amma, belli
sinira kadar buna devam et derdik, bunu yine bir halka, gibi sen niye
yapmiyon, kelin ilaci olsa başina sürerdi misali ile dedigimiz halkayi
cukkayi önce sen giyde bakalim diye, bize giydirmek isteyen dangillar
cikacakdir. biz vahdeti vücüt tecelliyatinda oldugumuzdan, bizde bu
başka tezehür ediyor, bizde de ayni durum fakat, biz zamanin sahibi olma
konumunda oldugumuzdan, biz yemeyince, icmeyince( yani (besmelesiz
yiyince) icimizdeki bütün melekleri kainatimizdaki melekleri veya
dünyadaki müminleri zor durumda birakmiş oluruz, hani ne olur sonucda
bizi görevden aliverirler, başkasi göreve gecebilir, o vahdeti vücut
iklimine sonucda amma, yani biz konum itibari ile iki tarafida gözetmek
drumundayiz yani, iyileride kötüleride, beyazida siyahida korumak
durumundayiz, bu makama cikmayan, bunu bilemez, ve bunu yapmasida lazim
degildir . oyüzden işde sizler şişman iseniz, belli bir süre geri
döndüren göküde( ‘Bismillâhi fî evvelihî ve âhirihî’ desin.” )
kullanmadan sonradanda besmele cekmeden yiyinki, yediginiz vücuda
yaramaz olur, def i hacet olur cikar, ve bu peygamberin hadisleri ile
Câbir radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim dedi:
“Kişi evine girerken ve yemek yerken besmele çekerse, şeytan adamlarına,
“Burada ne geceleyebilir ne de yemek yiyebilirsiniz” der. Eğer o kimse
eve girerken besmele çekmezse, şeytan adamlarına, “Geceyi geçirecek bir
yer buldunuz” der. O şahıs yemek yerken besmele çekmezse, şeytan kendi
adamlarına, “Hem barınacak yer hem de yiyecek yemek buldunuz” der.
(Müslim, Eşribe 103. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Et`ime 15; İbni Mâce, Duâ 19.)
Huzeyfe radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte yemek yiyeceğimiz
zaman, o, yemeğe dokunmadan elimizi yemeğe sürmezdik. Yine bir gün
onunla birlikte yemek yiyecektik. Derken küçük bir kız çocuğu geldi.
Sanki biri onu arkasından itiyormuş gibiydi. Hemen elini yemeğe uzattı;
fakat Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem elini tuttu. Daha sonra bir
bedevî geldi; o da arkasından itiliyormuş gibiydi. Resûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem onun da elini tuttu ve sonra şöyle buyurdu:
“Şeytan besmele çekilmeden başlanan bir yemeğe katılmayı pek arzu eder.
O, şu yemeğe katılmak için bu câriyeyi getirdi. Fakat ben elini tuttum.
Bu bedevî sayesinde yemeğe katılmak için onu alıp getirdi; onun da elini
tuttum. Nefsimi kudretiyle elinde bulunduran Allah’a yemin ederim ki,
şeytanın eli, onların eliyle birlikte avucumdaydı.”
Sonra Peygamber aleyhisselâm besmele çekip yemeğe başladı
(Müslim, Eşribe 102. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Et`ime 15.)
Sahâbî Ümeyye İbni Mahşî radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yanında birisi yemek yiyordu.
Adam son lokmaya kadar besmele çekmedi. Son lokmayı ağzına götürürken
“bismillâhi evvelehû ve âhirehû” (baştan sona bismillâh) dedi. Bunun
üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem güldü ve şöyle buyurdu:
“Şeytan onunla birlikte yemek yiyordu. Adam besmele çekince, şeytan yediklerini kustu.”
(Ebû Dâvûd, Et`ime 15; Nesâî, es–Sünenü’l–kübrâ, Âdâbü’l–ekl, 15.)
FAKAT BÜYÜK TILSIMDA BU AYETTE
وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْآنِ مَا هُوَ شِفَاء وَرَحْمَةٌ لِّلْمُؤْمِنِينَ وَلاَ يَزِيدُ الظَّالِمِينَ إَلاَّ خَسَارًا
Ve nunezzilu minel kur’âni mâ huve şifâun ve rahmetun lil mu’minîne ve lâ yezîduz zâlimîne illâ hasârâ.
İSRA Suresi 82. ayet
Meali:
Biz Kur’âni mü’minlere şifa ve rahmet olsun diye indirdik. Bu ise
zalimler için hasar verici birşeydir, onlarinda zararini artirir.
İSRA Suresi 82. ayet
ve bu dedigimiz müminler icin gecerli, kafirler degil, cünkü onlar
besmelesiz yiyince, onlara yararli madde olur, yani mikrop mikropdan
pislikden beslenir ayeti. Koskaca ayet, bunu yillardir, hicbir alim
görmedimi, kör mü bakti acaba, yani besmele ile yemek mümine şifa verir,
ve fakat kafirde besmele cekse ona zulum oluryani onu zayiflatir, yine
mümin eger besmele cekmezse ona faydasiz olur o yiycek, ve fakat eger
kafir yaparsa tam zidi ile ona faydali olup şişmanlatir.
Efendimiz ağzını ve ellerini yıkamadan sofraya oturmazdı. Mutlaka
besmele çeker, dua eder, su içerek başlardı yemeğe. “Şeytan, üzerine
Allah’ın ismi zikredilmeyen yemeği kendine helal addeder” derdi
Resulullah (S.A.V.)
ve yine anlatilirki, iki eski dost şeytan karşilaşirlar, yani iki
mikrop, ve birisi cok zayifdir, ve digeri ise cok şişman. ve şiman
olan,” ne bu halin” der “cok zayiflamişsin” der, zayif olan dert yanar
“sorma ya, görevli oldugum adam cok asil bir mümin, besmelesiz eve
girmiyor, besmelesiz yemiyor icmiyor, besmelesiz yatmiyor,.. ve ben kapi
dişinda, ac susuz kaliyorum, ondan böyle zayifim, halim ondan böyle.”
der yani işde müminin şeytanlari zayiflayinca, mümin kilo alir. cünkü az
yesede ona faydali olur o yedikleri. ve kafir ve besmelesiz insanlarin
ise şeytani şişman ve güclü, onlara devamli kötülügü fistekler durur,
cünkü bolca besmelesiz yemek vardir onlar icin, yer icer, o evlerinde
“Allah kitap Peygamber” unutulmuş insanlarin .
–oOo–
“bismillâhi evvelehû ve âhirehû”
geri döndürenmiş yani şeytanin yediklerini kusturuyormuş.
yine mehdi geri döndüren, yine tevbe suresi geri döndüren, cünkü tevbe
günahlari geri döndürüp hatalari bagişlatandir ve tövbe suresinin
besmelesi yok günah besmele ile işlemnmez, ve günahdan sonra tövbe
edilir , önce degil.
Dün bir ışık daha geldi ve bu aşagidaki ayeti, bir başka okudum, ve başka anladim. ve herkes diyorki: “muhammed son peygamber” halbuku bu ayette buyurulan
مَّا كَانَ مُحَمَّدٌ أَبَا أَحَدٍ مِّن رِّجَالِكُمْ وَلَكِن رَّسُولَ
اللَّهِ وَخَاتَمَ النَّبِيِّينَ وَكَانَ اللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمًا
Mâ kâne muhammedun ebâ ehadin min ricâlikum, ve lâkin resûlallâhi ve hâtemen nebiyyine, ve kânallâhu bi kulli şey’in alîmâ
AHZAB-40 ayet
Peygamberimiz icin son rasul demiyor “son nebi”
diyor. ve gecen hafta dedigimiz isa nin müjdesi olan, gelecek rasul,
mehdi aleyhisselamin rasul oldugu ayetini ispat eder, yani rasüllerin
sonu degil, nebilerin sonu buyruluyor.
evet buna binlerce alim itiraz etcekdir, siz itiraz ededurun, mehdi
rasul müjdesi varken, sizin itirazlariniz bir işe yaramaz. ve eger din
tamamlandiysa, bu rasüle kitap inmemesi normaldir. ve onun ters duruyor
olmasi, sonda gelecek olmasi, sondaki kuran okundukdan dua edildikten
sonraki “elfatiha” gibidir. sondan başa döndüren rasül, cünkü o nun
bakteri halini ve anlatik daha önce, ve O nun babasinin ismi mustafa, ve
oglunun ismide mustafa, “O mu mustafanin babasi X mustafami onun
babasi” şeklinde üreyen bir bakteriyel ilk hücre yapisi. ve böyle olunca
“muhmmedmi sonda? mehdimi sonda? deyince, ayni işlem ayni formülü
koyunca: “yumurtami tavukdan X tavukmu yumurtadan” hikayesi anlaşilmiş
olurverir degilmi!
ve fatiha veya “elfatiha” sonda gelip, kuranin en başina döndürten bir
komut, ve mehdi sonda gelip işi başa döndürcek olan, yani kiyamet ve
haşr hadisesi.
ve bize herkes ters, ve bize itiraz eder, cünkü biz size ters duruyoroz
zaten ahmak, geri döndüreniz, anlayin biz neyiz, fatiha gibi 7 i 7
li(13,765..) ve 7,65 tabancali ve fatiha yedi SIRRI olan suredir, daha
siz fatihayi cözmeden bizi cözemezsiniz, ahmak deccal ve avenesi, ve
öyle bakara gibi 285 ayete, veya kelvin gibi -272 li tabancaya ihtyac
yokmuş, onun yedi yedilisi yetiyormuş degilmi, işi başa döndürmeye,
ahmak zeker uzata uzata kainatin dibinimi bulcagini saniyon, ahmak
deccal ve avenesi. bir mehdi ve bir fatiha hepinizin ruhunu almaya
yetecekdir Allahin izni ve müsadesi ile. ya kum saatini geri ceviren
mehdiiiiiiiiiiiiiiiiiiye tabi olcaniz, yada Hepbirlikte kafirler ve
mikroplar ceheennemini boylayacagiz
Rabbim insanliga dogruyu bilmekde ve bulmakda yardim et, idrak izan ver
إِنَّ اللّهَ يُحِبُّ التَّوَّابِينَ وَيُحِبُّ الْمُتَطَهِّرِينَ
“…Allah şüphesiz daima tevbe edenleri sever, temizlenenleri sever. “ (Bakara-222)
–oOo—
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da’vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk.
–OoO–
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 21 Ocak 2016 Perşembe
Original Kar © glan
