

El insan ve Kainat Fıtrat Üzre Yaratılmıştır
(Kar©glanin 2 Ocak 2016 Vaazi)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَأَنذِرْ عَشِيرَتَكَ الْأَقْرَبِينَ وَاخْفِضْ جَنَاحَكَ لِمَنِ
اتَّبَعَكَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ فَإِنْ عَصَوْكَ فَقُلْ إِنِّي بَرِيءٌ
مِّمَّا تَعْمَلُونَ وَتَوَكَّلْ عَلَى الْعَزِيزِ الرَّحِيمِ
Sadakallahul Aziym Şuara Suresi 214 – 2015 – 2016 – 2017 . Ayetler
فَأَقِمْ وَجْهَكَ لِلدِّينِ حَنِيفًا فِطْرَةَ اللَّهِ الَّتِي فَطَرَ
النَّاسَ عَلَيْهَا لَا تَبْدِيلَ لِخَلْقِ اللَّهِ ذَلِكَ الدِّينُ
الْقَيِّمُ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ
Sadakallahul Aziym Rum Suresi 30. Ayetler
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve enzir aşîratekel akrabîn. Vahfıdz cenâhake li menittebeake minel
mu’minîn. Fe in asavke fe kul innî berîun mimmâ ta’melûn. Ve tevekkel
alâl azîzir rahîm.
Sadakallahul Aziym Şuara Suresi 214 – 2015 – 2016 – 2017 . Ayetler
Fe ekim vecheke lid dîni hanîfen, fıtratallâhilletî fataran nâse aleyhâ,
lâ tebdîle li halkıllâhi, zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseran nâsi
lâ ya’lemûn
Sadakallahul Aziym Rum Suresi 30. Ayetler
Meali :
Önce en yakın akrabanı uyar. Seni izleyen takip eden mü’minlere, kol
kanat ger. Eğer onlardan, sana asi olanlar olurlarsa (emrine isyan
ederlerse), o zaman: “Muhakkak ki ben, sizin yaptıklarınızdan uzağım.”
de. Ve Azîz ve Rahîm olan (Allah’a) tevekkül et. veya kendine izzetli
bir anne edin (yeniden doğ amma, kendine yeniden doğacağin izzetli bir
anne sec).
Sadakallahul Aziym Şuara Suresi 214 – 2015 – 2016 – 2017 . Ayetler
O halde sen yüzünü, bir hanîf olarak dine, Allah’ın insanları üzerinde
yarattığı fıtrata çevir. Allah’ın yaratışında değiştirme olamaz. Doğru
ve eskimez din işte budur. Fakat insanların çokları bilmiyorlar. (Yaşar
Nuri Öztürk Meali)
Bizim Mealimiz:
Allah Bu dini insana koydugu, yani halifesi insana koydugu vecih ve
suret üzerine yaratti. yani, büyük kuran kainat, onun kücük versiyonu
insan, ve Allah kuranda ne varsa insana koydu, ve yine kainatta ne varsa
insana koydu, ve onada FITRAT dedi, yani yaratiliş hikmeti dedi, ve
din, bu FITRAT üzerine bina edilmişdir. (kendini ve nefsini bilen,
rabbinide bilir, cünkü rabbi onu, kendi vechi üzre yaratti), ve bu din
bu FITRAT üzre kaim olcak ayakda durcakdir , sakin ola bu FIRTATI, yani
kainati alemin haritasi insan bedenini bozmayin, ona üc kol, beş bacak,
dört göz,veya bir kulak icad etmeyin, cünkü din, veya kainat, bu suret
üzerine imar edillmişdir, o bozulunca bilinki kainat tepenize
yikilcakdir, kiyametiniz kopacakdir, fakat insanlardan cogu bunu
bilmezler.
Sadakallahul Aziym Rum Suresi 30. Ayetler
—oOo—
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
“Her doğan, İslâm fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar.”
(Hadis-i Şerif – Buhârî, cenâiz 92; Ebû Dâvut, sünne 17; Tirmizî, kader 5)
–O–
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
“Ben ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.”
( Hadis-i Şerif , Muvatta, Husnü’l Halk, 8 )
“Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd”
(Allah’ım! Muhammed’e ve Muhammed’in tebasina (ona tabi olanlara)
yeniden can ver . Daha önce İbrahim’e ve Tebasina verdigin gibi. Bunlar
icin (Bu ceşidliliği bize verdiğin için) bütün hamd ve teşekkürlerimiz
sanadır.)
“Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd”
(Allah’ım! Muhammed’i ve Tebasini (ona tabi olanlari) çoğalt. Daha önce
İbrahimi ve tebasini (ona tabi olanlari) çoğalttığın gibi’. Bunlar icin
(Bu ceşidliliği bize verdiğin için) bütün hamd ve teşekkürlerimiz
sanadır.)
Yolculugumuza başliyoruz :
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَنَفْسٍ وَمَا سَوَّاهَا فَأَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوَاهَا قَدْ أَفْلَحَ مَن زَكَّاهَا
Sadakallahul Aziym ŞEMS Suresi 7 – 8 – 9. ayetler
Ve nefsin ve mâ sevvâhâ. Fe elhemehâ fucûrahâ ve takvâhâ. Kad efleha men zekkâhâ.
Meali :
Ve nefislere hangi istidat (yetennek ve FITRAT) üzre yaratildgini
bildirene yemin olsunki , o onlara istidati üzre, uzakda durmayi ve
karanlik ve günahi ve kötü olmayi secmeleri gerektigini, veya da
mukarrebden yani yakin durnlardan olmnasini ve yakin bilgisine sahip
takvali kul olmalarini ilham edip ögretendir. Kimlerde bunu
bilir,ögrenirse kurtuluşdadir.
Sadakallahul Aziym ŞEMS Suresi 7 – 8 – 9. ayetler
Çokdandir söyledigimiz, kainati alemin haritasi, insan bedenidir. ve
Allah insani kendi suretinde yaratti deyince, kainatida kendi suretinde
yartatti manasi otamatik olarak aciga cikar, ancak demişdikki ” La
mevcude illa hu” yalniş anlamamak lazim. Eger Kiyamet varsa, kainat en
sonunda dürülüp yok edilcek ise, “Evren yani kainat, Allahdir” gibi
mana, öyle olursa, Allah kainati yok edince, kendinimi yok edicek diye
bir soru ortaya cikar. Yahut ” enel Hak” ile insan Tanridir manasi
cikmaz. Hadi Tanri isen, Harcini, Allahin malezmelerinden almadigin,
kainatta olmayan bir nesne halkette görelim, elmayi armutla kariştirmak,
dometise balik aşilamak, yaratmak degildir, ancak FITRATI bozmakdir.
Eger böyle bir tanrilik iddian varsa senin, ey ahmak deccal, HARCI,
Allah malzemesi olmayan bir nesne birşey icad etde görelim. sen bir
defa, kendin Allah mamulusun, Allah mamulu olan birinin Tanriligi, bana
cok komik geliyor. Bu ancak, senin dangalakliginin meydana cikmasi
demek. cok ahmak oldugun belli oluyor.
Bizlerden her biri, sende dahil, bende dahil, hepimiz, ancak olsak
olsak, Allahin bazi fiillerinin barizce aciga cikdigi, amma tam manasi
ile bile degil, cüz i bir miktarinin aciga cikdigi, yeryüzündeki “Allahu
Teala” nin halifeleriyiz,
ne diyor rabbimiz “bazisina kötülügü ilham eder, bazisina isa takva ve
iyiligi” yani “feelhmehe fücüraha ve takvaha” yani öyle sadece tatlidan
mamul degil bu dünya, acisida var tuzlusuda, yani yine bu dünya öyle
sadece mümin ve imanli kimselerden oluşmuyor, cünkü bilim adamlari göge
bakmişlar, ve yildizllari ve sistmeler icin aydinlik materia yani
aydinlik madde diyorlar, ve kainatin cok kismini ise yine karanlik
enerji dedikleri bir madde kapliyor. ve bu karanlik denen şeyin ne
oldugunu bile bilmiş degiller daha, karanlik nedir bir maddemidir nedir
o?
Ve Rabbimiz işde her şeyi zevciyle yaratmişdir, ve aci ile tatli, ak ile
kara, uzun ile kisa, dogu ile bati , kuzey ile güney, ölüm ile yaşam,
soguk ile sicak,….. ve bunlarin toplamindan dünya mamur oluyor, yoksa
Allah bu kadar türü niye yaratti deyince, insani akillandirmak icin,
onun, onlari okuyupda işde insanliga ermesim icin “kamil insan” olmasi
icin.
Kamil insan Nedir Deyince:
“Nefsini bilen rabbini bilir”deki mananin aciga cikmasi demekdir. ve
insan, Allahu Tealanin suretinde olunca, dedikki bazi insanlarda bir
sifat veya iki sifat aciga cikmakda, digerleri pek bariz olmamakda. işde
, insani kamil demek : Allahu Tealanin bütün isimlerinin, veyahutta en
azindan 99 esmaül hüsnasinin aciga cikdigi ve bunlari bilip, üzerinde
tezahür ettigi insana, bizler işde Kamil insan diyoruz. öyle sadece
rahim ve rahman, ve yani cok merhametli olmak kamil olmaya yetmiyor, ve
bazen Allah kes deyince, kesebilcek cesaretde, öldür deyince, cebbar, ve
bazende kızan celalli, ve bazen müşfik, bazen yardim eden elhayr ismi,
bazen eşşer ismi, bazen eddzar ismi zarar verebilen(bütün mikroplar
gibi) bile, öyle uysal koyun ile mamur degil dünya, koyunu bu dünyaya
koyan Allah nice zararli mahluk dediklermizide koymuş, ve onlara da
zarar vermeleri icin vahyediyor, git falanci aasiyi öldür diyor, git
filanci aasiyi yarala diyor, falanci aasiyi ye diyor, yani Adzaar, öyle
kuzu gibi mümin ve müslümanlarla ve müslümanlikla bu dünya mamur olmaz.
anlatilirki bir KISSA da
Bir gün Kurt(veyahut Köpekde olabilir) ile Leylek arkadaş olurlar, ve
derki Kurt bir gün: “yarin bana misafir gel, ben sana yediren iciren”
der.
ertesi gün olur ve Leylek Kurta misafir olur, masal ve hikaye bu ya,
kurt corba pişirimiş, ve bir tabaga koyup servis yapar, daha dogrusu yal
yer, köpek yali veya corba yani. ve onada ikram eder, fakat kurt
corbayi, corba tabagindan şapaur şupur icerken, leylegin didegi uzunca
oldugundan, o tabaga didegini daldiramadigindan, icmek icin ne kadar
caba harcasada, bir türlü icemez. ve teşekkür edip kurtun yanindan
ayrilirken, oda derki “yarinda sen bana misafir ol gel” der,
ve ertesi günde kurt Leylege misafir olur, ve Leyekde corba pişirmiş,
amma onun kabi kacagi farkli, ve o corbayi bir vazo gibi canagin icine
koymuş, ve Leylek vazodan corbasini şapur şupur icer, bu sefer , ve
kurt ise vazodaki corbayi icmek icin ne kadar cabalasa da icemez,
agzinin yapisi ona müsait degildir. ve hal odur ki anlarlarki kurt ile
leylek dost olunca, onlarin bazi özellikleri, onlari farkli kilan
özellikleri, onlarin ahbabligini sanki engeliyormuş gibidir ve istidat
ve FITRAT meselesi yani.
ve öyle dünyayi fethetmeye cikan bazi ahmaklara duryulur, dünyadaki
hiristiyanlar ve yahudilerde, Allahin bereketindendir. onlarin olmasida
rahmettir, olmamalari azab olur. aynen Leylegin bir istidati yaratiş ve
FITRATI, ve dünyamizda bir görevi oldugu gibi, kurtunda ayri istidati
ve FITRATI ve görevi vardir. insanlarinda kainatinda, ikisinede ayri
ayri ihtiyaci vardir. öyle Leylek olmayiversin olmaz, bunu bugün
anlamak, belki eskisine nazaren cok daha kolay yani, o yüzden Rabbimin
yarattigi bu ceşitliligi bozmaya kalkmayin, ey liderlik davasi güden
ahmak liderler. müslüman-kafir savaşi cikarmak icin ugraşan beyinsiz
ahmaklar.
bibere nasil aci cok yakişiyorsa, elmaya ekşilik, karpuzada, Allah
tatlilik vermiş. onlardada o cok güzel yakişiyor , öyleyse niye sen,
rabbimin taksimini bozuyorsun ahmak adam. niye FITRATA ters davaraniyon.
Rabbim demiyormu, “bu kainat ayakda kalirsa, ancak FITRAT dini üzre
ayakda kalir” demiyormu baştaki ayette. hiristiyanlarin bir
cibilliyatlari var, onlar ona elverişli, yahudiler başka bir grup ve
ciblillyattalar, onlarda ona elverişli. bu dünyadaki bir ot bile boşuna
degilse, bunca yahudi boşunami can taşiyor? yahut bunca müslüman
boşunami can taşiyor, ters mana ile yani. Ahmaklik tavanlarda, hemde
böyle bir cagda, yaziklar olsun sizlere.
ve Allah “bazisina kötülügü ilham eder, bazisina isa takva ve iyiligi”
yani “feelhemehe fücüraha ve takvaha” yani kurta tilkiye öldür cal veyas
mikkroplara öldürün diye emredioyr,ve böylece yaşamaya devam edin diye
ilham ederken, kuzuya koyuna, verimli faydali ol diye vahyediyor. yani
hangisi kötü kurtlar olmasa dünyadaki carkin birisi bozulur. bunu
bilmeyen ahmak kaldimi hala. yani bir karinca türünün bile yok olmasi,
carkin zincirlerinden birinin kirildigini gösteriyor, ve kiyamete dogru
gitdigimizi gösterir bütün bu kayiplar.
Gece bir gece boyu nöbet tutup, gece olunca, yorulur bitap düşer, ve
sabah olunca nöbetini gündüze devreder. ve hic kavgasiz gürültüsüz. yine
gündüz bir gün boyu yorgun düşünce, akşam olur, ve geceye nöbeti
devreder ve cekilir, hic kavgasiz dögüşsüz. bak bu sene kiş gec geldi,
bazi yerlere gelmedi bile, hic yaz yerini kişa birakmazsa bu dünya mamur
olabilirmi? yine tam tersinde de ayni sonuc ortaya cikar. öyleyse
tesadüf eseri bir karinca bile dünyaya gelemezken, her bir canli,
Allahin ayri bir ismi ve sifatinin tecellisi oldugu bir varlik. ve
onlardan bakip bizler işde, dünyayi mamur etmekle sorumluyuz. ve dünya
mamur olunca yine bizlerin faydasina yani, öyle olunca, sanirmisin bir
cöpüne, bir bakterisine, bu kadar özen gösteren Allah, insan gibi aziz
bir varligin, bu hiristiyan, bu yahudi bu müslüman diye öldürülmesine
razi gelsin.
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
مِنْ أَجْلِ ذَلِكَ كَتَبْنَا عَلَى بَنِي إِسْرَائِيلَ أَنَّهُ مَن قَتَلَ
نَفْسًا بِغَيْرِ نَفْسٍ أَوْ فَسَادٍ فِي الأَرْضِ فَكَأَنَّمَا قَتَلَ
النَّاسَ جَمِيعًا وَمَنْ أَحْيَاهَا فَكَأَنَّمَا أَحْيَا النَّاسَ
جَمِيعًا وَلَقَدْ جَاء تْهُمْ رُسُلُنَا بِالبَيِّنَاتِ ثُمَّ إِنَّ
كَثِيرًا مِّنْهُم بَعْدَ ذَلِكَ فِي الأَرْضِ لَمُسْرِفُونَ
Sadakallahul Aziym MAİDE Suresi 32. ayet
Min ecli zâlik(zâlike), ketebnâ alâ benî isrâîle ennehu men katele
nefsen bi gayri nefsin ev fesâdin fîl ardı fe ke ennemâ katelen nâse
cemîa(cemîan) ve men ahyâhâ fe ke ennemâ ahyen nâse cemîa(cemîan) ve
lekad câethum rusulunâ bil beyyinâti summe inne kesîran minhum ba’de
zâlike fîl ardı le musrifûn.
Meali:
İşte bundan dolayı (Tevrat’ta) İsrailoğullarına şöyle yazdık; Kim bir
kişiyi, yeryüzünde bir fesata karşılık olmaksızın öldürürse, muhakkak ki
o bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de (bir kişinin hayatını
kurtarmak suretiyle) yaşatırsa bütün insanları yaşatmış gibi olur. Ve
andolsun ki resûllerimiz onlara apaçık deliller ile geldi. Sonra da,
şüphesiz onlardan birçoğu, gerçekten yeryüzünde aşırı giden ve
insanlari boş yere harcayan insan telef eden müsrifler oldular.
Sadakallahul Aziym MAİDE Suresi 32. ayet
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَلاَ تَقْتُلُواْ النَّفْسَ الَّتِي حَرَّمَ اللّهُ إِلاَّ بِالحَقِّ
وَمَن قُتِلَ مَظْلُومًا فَقَدْ جَعَلْنَا لِوَلِيِّهِ سُلْطَانًا فَلاَ
يُسْرِف فِّي الْقَتْلِ إِنَّهُ كَانَ مَنْصُورًا
Sadakallahul Aziym İSRA Suresi 33. ayet
Ve lâ taktulûn nefselletî harramallâhu illâ bil hakkı, ve men kutile
mazlûmen fe kad cealnâ li veliyyihî sultânen fe lâ yusrif fîl katli,
innehu kâne mensûrâ.
Meali:
Allah’ın haram kıldığı bir nefsi (kişiyi), haksız yere öldürmeyin! Kim
mazlum olarak (haksız yere) öldürülürse, o taktirde biz onun velîsiyiz,
sultanlar yani yöneticiler ve hakimler, Artık öldürmede, insan
israfinda, telef edilmesinde, haddi aşmasın. Çünkü onlari nasreden
biziz. (yaratirken onlara iyiyi kötüyü vahyeden, ve yaratilirken bir
FITRAT koyan biziz, tilkiye niye caldigi sorulmaz, mikrop niye öldürdün
diye hesaba cekilmeyecekdir, o cünkü o öldürme FITRATI üzre
halkolmuşdur.)
O, öldürülmesini istedigini, askerlerine öldürtür zaten, yada uyarir
akillanmayanin üstüne Azrail cöker, yoksa firavun gibi birisine, elli
kere Musa ve Harun (Aleyhisleativessellam ala cemil Enbiyai
velmürselin) u göndermezdi Allah, ve öldürtür veya öldürür gecerdi.
—oOo—
Ben bunlari söyledimde, bazilarina alerji yapar oldum, cünkü o ahmaklarin menfeatine dokunuyor bu laflarim.
ve günümüzde hocalar hocalara, alimler alimlere, insanlar insanlara ,
liderler liderlere alerji yapar oldu. ne olcak böyle giderse sonumuz,
dünya savaşimi cikmasi lazim. yani bir kahenetdir gidiyor, 3.dünya
savaşi kehaneti, kimden geliyor bu kehanet bilmiuyorum amma bir kehanet
oldgu kesin. ahmakligin lüzumu yok dangil insanlar o kadar ahmak
degilseniz, parmaginizin birini kesin, acisina dayanabiliyorsaniz, o
zaman savaşi öyle cikarin. ve kehanet ayni matrix filminde vazoyu
düşürmeden önce neo ya üzülme cocuklar tamir eder deyip onun bilinc
altina bunu empoze eden, War sage, söylemesemde düşürecekmiydin, diye
birde soruyor, ve kehanetcilik, ve müneccimlik, ve gelecek hakkinda
söylemek o yüzden dinimizde yasak ve ve kapi gibi ayetimiz vardi aradim
calmişlar .
“La ya’lemü’l-gaybe illallah”
ayerti hani nerde?
neymiş kuranda böyle bir ayet yokmuş .
ve o ayet
قُل لَّا يَعْلَمُ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ الْغَيْبَ إِلَّا اللَّهُ وَمَا يَشْعُرُونَ أَيَّانَ يُبْعَثُونَ
NEML- suresi 65. ayetiymiş
aynen dün “one minute” deyince herkesi sihirleyenler, bugün ise gaz
gelcek yerden dostluk esirgenmez deyipde israiil dost ilan edenler,
nasil halki inandiriyorsa, işde kurandan koskaca ayeti calmişlar ve
beyniniz yikanmiş, ve internetlere akillara böyle bir ayet yok,
hikayeleri kazinmiş, ayaginizin altindaki hali gitse haberiniz olmayacak
ahmak insanlar.
ve Kehnaet ve gelcekden haber verme ve falcilik işde bilincaltina oynanan oyunlardir.
Bilinçaltı nedir, nasıl çalışır
Bilinçaltını kısaca örnekleyerek tanımlamak gerekirse; bir buzdağını
düşünün. Üst kısmı bilinçli zihin, görünmeyen kısmı ise bilinçaltıdır.
Bilinçaltında olanlar görünen üst kısım olan bilinçli zihne çıkarıldığı
zaman da bilinç gelişmektedir.
Kimilerine göre beynimizin yüzde 3-4’ü, kimilerine göre de yüzde 9-10’u
çalışmaktadır. Peki geri kalan yüzde 90-94 oranı ne oluyor? İşte bu
bilinçaltıdır. Bunun anlamı da bilinçli zihnimiz farkında
olduklarımızdır. Bilinçaltı da farkına varamadıklarımızdır. Bilinçli
zihin yani beynimiz saniyede 5-9 adet kadar veri alabilmektedir.
Bilinçaltı zihin ise saniyede 3 milyon veri alabiliyor.
Nasıl çalışır?
İnsan, anne karnında başlayarak her şeyi kaydetmeye başlamaktadır.
Doğduktan sonra da ebeveynin başkalarına ve karşılaştıkları olaylara ne
şekilde davrandığını kaydetmektedir. İlerleyen süreçte ilişkilerde
yaşadıkları bu kayıtlar referans alınarak oluşmaktadır. Mesela, hayatta
kalabilmek için en yakınlarında olan insanları modellerler. Bu davranış
şekli bilinçli olmayıp bütünüyle bir güdüdür.
Beyin, 0-6 yaş aralığında edindiği tüm deneyimleri ayırt etmeksizin
kaydeder. Deneyim ve duyguları birleştirip, yorumlar ve kaydeder. Bunlar
görsel, işitsel ve duyusal olarak kaydedilmektedir. İkinci dilim olan
6-12 yaş aralığında yaşadığı deneyimleri 0-6 yaş döneminde oluşturulan
çekirdek inançlar ile mukayese eder ve bir araya getirir. Bu çekirdek
inançların doğrulanması olayıdır.
Üçüncü aşama olan 12 yaşından sonra insan, farklı deneyim ve duygularla
karşılaştığı zaman hiç düşünmeden bilinçaltında bir genelleme yapar.
Doğru olup olmadığını değerlendirmeden, 12 yaşından öncesine ait
bilinçaltının aldırdığı karara göre hareket eder. Bundan dolayı, bir
müzik parçası dinlediğinde nedenini bilmeden hüzünlenir ya da mutlu
olur. Burnuna gelen bilmediği bir koku, farklı bir duygu haline
sokabilir. Bilinçaltı, kişinin iyiliği adına çalışmakta olup, bütün
amacı kişiyi 0-6 yaş döneminde almış olduğu komutlara göre yaşatmaktır.
Bilinçaltı ve bilinçli zihin ikilisi, kişinin hayatta kalması için
yardımcı olmaktadır.
Bilinçaltı emirlere uymayı seviyor.
nasıl bir ben,nasıl bir hayat istiyorsak bilinçaltına şimdiki zaman kipi ile söylememmiz gerekiyor
ancak,istemediklerimizden hiç söz etmemekte fayda var çünkü bilinçaltının dilbilgisi
iyi değil,olumsuz eklerini hiç anlamıyor.”geç kalmak istemiyorum”dediğinizde ”geç kalmak ” tan sonrasını
duymuyor ve geç kalmanız için elinden geleni yapıyor…
ŞİMDİ BEN………dediğinizde noktalı yere neyi koyarsanız bilinçaltı onu gerçekleştirmek için çalışıyor
ve mutlaka gerçekleştiriyor.
Manzara resimleri ve bilinçaltı
Manzarayı kim sevmez. Dış yönümüzle çok çok severiz. Bizi rahatlatır.
Örneğin odamızın birine deniz ve deniz üstünde bir kayık resmi olan
tablo asalım. Bu taş bloklarda yaşayanlar için huzur verebilir. Acaba!
Biz dış yönümüz bu şekilde huzur bulur ve mutlu olurken bilinçaltı bu
tabloda olan deniz ve kayık resmini nasıl algılıyor? Bakalım…
‘Mezarcı, gümrük memurları, hapis, fahişeler, tüm kötülükler, ve kadını aşırı sapıkça arzulayan bir erkek’
Tabi bu etkiler sadece deniz ve üzerinde kayık için geçerlidir. Oraya
kıyı ve başka etkenler girmesi bilinçaltındaki anlamları artırabilir.
Ama başka eklemelerde olsa bu manzarada olan yorumlar mutlak hayata
yansıyacaktır. Zira bu tip resimlerle bilinçaltına emirler
verilmektedir. Kısaca uyanık iken kendimizi kendi ellerimizle hipnoz
eder böyle belalarıda çağırmış oluruz.
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ
وَالأَنصَابُ وَالأَزْلاَمُ رِجْسٌ مِّنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ
فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
Sadakallahul Aziym MAİDE Suresi 90. Ayet
Yâ eyyuhâllezîne âmenû innemâl hamru vel meysiru vel ensâbu vel ezlâmu ricsun min ameliş şeytâni fectenibûhu leallekum tuflihûn
Meali :
Ey inananlar, şarap, kumar, tapınmak için dikilmiş olan taşlar, fal için
kullanılan oklar, ancak Şeytan’ın işlerindendir ve birer pisliktir
bunlar. Sizlerden herkim bunlardan kaçınırsa, kurtuluşa erenlerden
olur.
Sadakallahul Aziym MAİDE Suresi 90. Ayet
—oOo—
ve başka mühim bir mesele daha olgunlaşmamiş 3 aylik 4 aylik kuzular
kesiliyor, eti taze cabuk pişiyor diye. yine daha olgunlaşmamiş meyvalar
kopartiliyor, ve cünkü türkiyeden üzüm mesela, taa ingiltereye gitcek,
ve onun gitdigi sürede cürümemesi icin, işde gök iken kopariliyorlar.
ve yine meksikadan çikita muz geliyor amma, o muzlar gömgök iken
korpariliyor, ve dalindan kopdukdan sonra yolda eriyorlar.
ve bunun sonucu olarak insanlrda bir hastalik türedi, daha cocuk yaşda
kendini olgun insan sanan, ben bilirim diyen veletler, bintler dogdu.
niye? yedin o kuzulari, yedin o muzlari üzümleri, daha olmadan, oldum
sanan bu ahmaklari dogurdun, yada dogurttun, ve yine araplar, daha reşid
veya raşid olmamiş cocuklari, iki kuran ögrendi, bilmem namaz
kildirmayi ögrendi diye, imam ediyorlar. lan angut beyinsiz, muhammed o
zaman niye KIRK yaşini bekledi peygamber ve imam olmak icin. o iki
cihanin habibide öyle olamazmiydi? daha 5 yaşindyken ben bilirim diyen
bir muhammed. o KIRK yaşindan sonr peygamber olduda, daha tam ermiş bile
degil, ondan ssonra 23 sene icinde erdirildiyse, senin o velet nasil
imam olur ahmak. yedin işde o olgunlaşmamiş muzlari kuzulari, olmadan
oldum sanan bu ahmaklar türedi dünyada.
Rabbim sonumuzu hayir eylesin, daha neler türeyecek bilmiyorum.
Rabbim ,Mehdi Cemaatini, Deccalin fitneleriden, ve Lider kavgalarindan,
ve Rabbimizin koydugu FITRATA ters hareket eden, aliminden hocasina,
hakiminden, Sultanlik sürenlerine kadar, hepsinin şerrinden muhafaza
eylesin, ve yine Mehdi ve Cemaatine, olmadan oldum sanan bu yeni neslin,
yok edip tüketecekleri insanligi, kaybetmemeyi nasip eylesin.
–oOo—
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da’vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk.
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 2 Ocak 2016 Cumartesi
Original Kar © glan
Sessiz Zehirin – ve internetin Sesi ve Onun Şifası Olan – Radyo Karoglan
Ocak – Şubat – Mart – Nisan – Mayıs – Haziran
Temmuz – Ağustos – Eylül – Ekim – Kasım – Aralık
1 Senede/12 Ay
Pazartesi – Salı – Çarşamba – Perşembe – Cuma – Cumartesi – Pazar
1 Yılda/365 Gün
7 Günde/24 Saat
Vaaz – Dini Sohbet – Tasavvuf Sohbetleri – Radyo Karoglanda
Radyo Karoglan
Sessiz Zehirin – ve internetin Sesi ve Onun Şifası Olan – Radyo Karoglan