

Raşidin Çizdiği Yol Nedir ?
Tarikatin Özelliği :
Mevsim Tarikati yani günlerin, aylarin,
gecelerin, gündüzlerin, nurun, ve ziyanin, ve mevsimlerin devaren
ettirilmesini talim eden, bir yol ve tarik ve usul.
Kuruluş Sebebi ve Prensibi :
“River” Nehir ile yarışma, Nehir ile birlikte koşamazsın, o seni hep yener, çünkü sen yorulursun, amma o yorulmaz.
(Karoglan sözü 05.09.2016)
Yukardaki söze açıklama :
muhammed misyonu, ibrahim misyonu, kominizm misyonu, gibi bir misyon
akıp gelen bir nehir gibidir, onlarin binlerce askeri vardır, sen
yalnız başına onlarla yarışamazsın, onlar hep yener kazanır, çünkü
onlar bir grup, o yüzden bir grup, bir tarikat olmak lazımdır, yalnız
asker tek atlı araba gibi, grup 10 askerse 10 atlı araba gibidir, o
yüzden raşidi tarikatını kuruyorum seven ardımıza takılsın.
Raşidi Tarikatı Kurucusu Kimdir : Başağaçlı Raşit Tunca – Karoglan Hoca
Raşidi Tarikatının Amacı ve Gayesi :
Başağaçlı Raşit Tunca – Karoglan Hocanin Hakkalyakin veya keşfen bilip
yaşadiklarini, bir cemaate ve gruba ögretip, misyonunun, (Level in)
ondan sonrada devam ettirilmesi.
Esteuzubillah
وَسَخَّرَ لَكُم مَّا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا مِّنْهُ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لَّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ
Esteuzubillah
Ve sahhara lekum mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardı cemîan minhu, inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûn.
Meali :
Ve göklerde ve yerde olanların hepsini kendinden (bir lütuf olarak)
size musahhar (emre amade) kıldı. Muhakkak ki bunda, tefekkür eden bir
kavim için mutlaka âyetler (ibretler) vardır.
CASİYE Suresi 13. ayet
وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلاَئِكَةِ إِنِّي جَاعِلٌ فِي الأَرْضِ
خَلِيفَةً قَالُواْ أَتَجْعَلُ فِيهَا مَن يُفْسِدُ فِيهَا وَيَسْفِكُ
الدِّمَاء وَنَحْنُ نُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَ قَالَ إِنِّي
أَعْلَمُ مَا لاَ تَعْلَمُونَ
Ve iz kâle rabbuke lil melâiketi
innî câilun fîl ardı halîfeten, kâlû e tec’alu fîhâ men yufsidu fîhâ ve
yesfikud dimâe, ve nahnu nusebbihu bi hamdike ve nukaddisu lek(leke),
kâle innî a’lemu mâ lâ tâ’lemûn.
Meali : Ve
Rabbin meleklere: “Muhakkak ki Ben yeryüzünde bir halife kılacağım.”
demişti. (Melekler de): “Orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birisini
mi yaratacaksın? Biz Seni, hamd ile tesbih ve seni takdis ediyoruz.”
dediler. (Rabbin de): “Muhakkak ki ben, sizin bilmediklerinizi
bilirim.” buyurdu.
Başağaçlı Raşit Tunca – Karoglan Hocanin
Hakkalyakin veya keşfen, insanoglunun yerüyünden kainati idare
edebilcek bir güce sahip oldugunu bilip, ve bu konuda bazi tatbikler
yapinca, ve bunu devam ettirecek, ve ilerde dahada geliştirebilcek
kivamda, yol arkdaşlari, tarik mensublari aramasi, ve bildiklerini,
yetenekli ve ögrenip yaşamak isteyenlere anlatma istegi ve gayesi
sebebiyle kuruldu. ve amaci ve gayesi sadece, insanin, yeryüzünün ve
kainatin halifesi oldugunu bizzat, hakkal yakin insanlara ögretmek.
Esteuzubillah
وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ
السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ لَيَقُولُنَّ
اللَّهُ فَأَنَّى يُؤْفَكُونَ
Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda ve sehharaş şemse vel kamere le yekûlunnallâhu, fe ennâ yu’fekûn.
Ve muhakkak ki “Gökleri ve yerleri kim yarattı, Güneş ve Ay’ı kim
(size) musahhar (emre amade) kıldı?” diye sorarsam mutlaka, “Allah”
derler. O halde o misyonun, size yükledigimin kiymetini bilip, ona sahip
cikin, yüklenin onu artik ,yani kainati yönetin artik.
ANKEBUT Suresi 61. ayet

Raşidi Tarikatı Kurucusu Kimdir : Başağaçlı Raşit Tunca – Karoglan Hoca
Kurucunun Kisa Biyografisi : Başağaçlı Raşit Tunca – Karoglan Hoca Kimdir? Biyografisi
isim : Raşit Tunca
Göbek ismi : Selim
Soy Lakabı : Haceliler
Nickname : Karoglan veya Kar©glan ve imageman
Baba ismi : Mustafa
Anne ismi : Rabia
Dogum : 1970 Başağaç
Eğitim:
ilkokul : 1976 -1981 Başağaç
Ortaokul Lise : 1981 -1988 Sandıklı İmam Hatip Lisesi
13.06.1988 de 8.25 Diploma notu iyi derece ile Mezun oldu.
Yüksek Okul Üniversite : 1988 -1989 AÜHF – AYO
1989 da üniversiteyi 2. dönem sonunda yarım bırakıp terketti, ve 1989 yazında Avusturya ya Seyahati.
Mesleki Eğitim : Elektrik Teknisyenliği EBT ve EIT Sigmundsherberg Austria
Lehrabschlussprüfung : Elektrobetriebstechniker 25.01.2006 mit bestanden – Landesberufsschule Wiener Neustadt
Lehrabschlussprüfung : Elektroinstallationstechniker 24.06.2006 mit bestanden – Landesberufsschule Stockerau f Elektrotechnik
Öksüz:
1988 de Babasının vefatı
Ankara:
Yüksek Okul Eğitimi için Ankaraya gitdi. ilk defa bir akrabasının
yanında Keçiören gazino durağı ile şose durağı arasında bir apartmen de ~
3 – 4 hafta kaldı.
Sonra paralı özel yurt ‘RESA’ yurdunda Ulusda kaldı.
Daha Sonra Balgat taki Devlet Paralı Yurdunda kaldı.
Aile:
1990 senesi sonunda Evlendi.
2 Tane Çocuğu var biri Oğlan biriside Kız.
HAC ve UMRE :
1997 de Hac ve Umre ziyaretini Annesiyle birlikte Yaptı.
Dini ve Tasavvufi Hayat:
1991 senesinde Tarikatı Burhamiye ye intisab etti.
1992 de Nakşebend Tarikatına intisab etti.
~ 2003 -2004 arasinda Dusukiye Tarikatına intisab etti.
Halen Tasavvuf Yolunda “Only” Devam ediyordu ki sonudna bir yol
(Tarik) olmanin, yol çizmenin önemini farketi ve, Raşidin kendi gittiği
ve Çizdiği Yol olan, Raşidin Yolunu, Raşidi Tarikatını kurmaya karar
verdi. Senelerden 2016 aylardan Ağustos.
Avusturya:
1989 da Avusturya Taş ocağında işci oldu (Wiener Baustof Werke).
Daha Sonra Firmasi iki defa el degiştirdi Poschacher Natursteinwerk oldu.
daha sonra Taş ocağından Çıkışını aldı.
Iki defa, yaklaşık altışar ay Büyük Kasap ” Gresinger”de çalıştı.
Mesleki Eğitim yaptı ( Ausbildung Elektrobetriebstechniker) mezun oldu
ve sonrada “Installationstechniker” sınavına girdi ve kazandı mezun
oldu.
Liesing Firmalarda Elektrik Teknisyeni olarak çalışdı.
Raşit – Raşid – RAŞiD – رَاشِدٌ isminin anlamı : رَاشِدٌ Raşit Raşid RAŞiD
Anlamları:
1. Doğru yola giden
2. Akıllı
3. irşad edip öğreten
4. Öğretmen
5. Baş Öğretmen
6 . Öğreten eğiten Allah
7. Öğretmen olan Allah
8. Olgun , Kemaline Ermiş ,Yetişkin, genc delikanli
MÜRŞiD : Egitici ,şeyh, mürebbi ,terbiyet edici, ögretici, ögretmen, Baş Öğretmen.
Ey insanlik görmezmisiniz
Güneşin feri yok, bu sene nerdeyse bizde yaz bile olmadi .
yani güneş işigina arapca Dziya
ضي
denilir.yani Ziya sizin anlaycaginiz ziyanin yani glow un yani
güneş işiklarinin yansimasi azalmiş yeni vaazimizin konusu alfa beta
gama işimasi yani radyoaktivite, kisacasi güneşimizin ziyasi tükenmiş
malesef son ziyalar bitmek üzere yani ey insanlik kimse ikizler burcu
cocuk yapmak istemiyor galiba cünkü ikizlerin kadini doyumsuz olabilir
dedik diye kimse ikizler cocugu yapmaya yanaşmiyor ve böylce güneşimizin
hic erkek ziya bebeleri, dişi ziya olmaz fakat ve ikizler burcu
kalmamiş, ve kadin ikizler ve erkek ikizler cocugu kalmamişki
güneşimizin ziyasi bitmek üzere, olanlarda göcer ise ziya kalmaz . aaa
ben size ne diyen a lafi kicindan anlayan ahmaklar, Allah 12 ay koymuş
12 burc varsa 12 burcunda eşit şekilde dagilmasi lazimki bu güneş
sistemimizde her şey rayinda yüzsün, birisi biraz azalsa da fazla olsada
denge bozlur. mesala neptun bebeleri azalsa nuh bebeleri azalir ve su
ve rahmet kesilmeye başlar,neptün bebelri cogalirsa bu sefeerde
taskinlar olur seller olur,jüpiter azalsa keciler azalir yakub bebeleri
azalir yine olmaz. herkes tohumu atarken öyle ayarlama tohum atmaasin,
lütfen kadere kirkbeş deyip atsin tohumunu, ve özellikle ikizler bebesi
yapin yani. ikizler babasi olcaklar şimdi tohum atcak olanlar, şimdi
dikilen tohumlar mayisda haziranda filiz vercek, haydi gec kalmayin ziya
isimli cocuklar , tohum atin lütfen, yoksa bu güneş yemin olsun sönerde
karanlikda kaliriz.
hemde Ziyayi hapse atmişlar, yani ziya hapisdeki böyle feri yok,
doguyar amma isitmiyor. hanim bu yazdan beri camaşir serdiginde diyorki
güneşin feri yok kurutmuyor diyor, yani bir nakşi büyügü demişki bizim
sizlere verdigimiz feyizi eger muhafaza edebilseniz bu size kiyamete
kadar yeter demişler yani feyz veya füyüzat veya ziya alfa Işıması yani
güneşimizden bizlere gelir ve Muhammed yazili kuran ise ve kuran
kainatin yazilimi ise Muhammed kainat ve güneşimiz iki cihanin güneşi
muhammed mustafa, ve bizler güneş bebeleriyiz yani muhammedin
parcalariyiz. ve güneş sistemimizin icindeki her bir özellik o sistemin
işlevi icin gerekli ve her cibilliyat bir peygamber grubunu temsil eder
demişdik dah önce, ve keciler oglak buralari şuayb ve yakup cocuklari
dedik, ve onlarin azalmasi yani jüpiter burcunda doganlarin azalmasi o
cibilliyati taşiyan sebze, meyva, hayvan, insan ne varsa azaldi
demekdir. ve cimento yoksa harc nasil olmazsa, yahut cimentosu az bir
harc ile yapilan duvar, nasil saglam olmaz ise hepsinin dengeli olmasi
lazimdir. ve amma herşeyin fazlasida zarar azida zarar. lütfen insanlar
aralarinizda konuşun kaynaşin, ve ikizler bebesi yapin. muhammed ikizler
burcudur yani MuhaMMed de üc tane mim vardir yani M harfi latince ikizi
temsilm eder ve yine MeryeM de iki tne M var yani onda ikizler burcu
vardir yani Yine HAVVA da iki tane V veya Hawa yazarsak oda teers ikiz
demekdir. ve ziya güneşimizin parcacigidir yani partiküllerirdir. yani
foton enerjisi.Radyoaktivite
α (Alfa) ışıması: İki
Nötron ve iki protondan meydana gelen, +2 yüklü bir Helyum çekirdeği
yaymaktır. Bu ışıma sonucunda, proton ve nötron sayıları 2’şer birim
azalır. Bu tanecikler +2 yüklü oldukları için elektromanyetik çekime de
yakalanırlar. Bu ışımaların durdurulması çok kolaydır. Örneğin bir
kâğıt yaprak bile yeterli olur.
Peygamberimizin ziyasini devam ettirmesi icin güneşimizin alfa işimasi yapmasi gerekir. ve alfa simgesi budur α
ve bizler muhamedin eeli beyti olarak yani güneşimizin cocuklari olarak
alfa işimasi yapmamiz lazim demekdir bu. ve alfa işimasi demek her
yaptigi işinde alfa hareketi yapmakdir. bunun birkac örnegini
gösteriyorum resimlerimde,
yine el yazisisi ile yazi yazmak demek ve özellikle harflerine
alfa işareti koymak demek, yine yazarken alfa işimasi yapmaniz demek,
eger ayak ayak üstüne atarsanz, bu alfa oturuşu demek olmaz yalnişdir o oturuş.
yani fircanizi tutarken serce parmagin arasindan gecirmek ile
yine alfa yansimasi yaparsiniz, yine misvak öyle, bu peygamberin sünneti
ile sabittir, onun yani Muhammed Mustafanin misvak tutuş sistemi bu
şekildedir.yani muhammed hep alfa yansimasi yapmişdir. demişdık ve
böylece sizlere ilk defa kainatın ve güneşin ziyasını bile bizler
tarafından yönetilbilcegini bizzat hakkal yakin ögrettik, ve binlerce
insan bu oturuşu ve duruşu cok benimsedi, hatta tiryakisi oldu da, artık
vazegecemez oldular, ve böylece bu sene sıcak bır yaz gecirdik ziyası
bol bol bir yaz gecdi ve artık sonbahara geldik ve ve birkac gün önce
kendi aileme ve cocuklarıma tenbihledimki artık sonbahar geldi ve
yaprakların sararması ve soguklarin gelmesi icin buziyanin azalmasi
şart, o yüzden artık ziya hereketi olan alfa oturuşu ve dıger alfa
herketlerini terkedın dedim yanıi mehdi oturuşunu şimdilik terkedin
dedim ve islamda terki terke diye birşey vardır,
Tasavvufdaki Terki Terk Nedir?
وَذَا النُّونِ إِذ ذَّهَبَ مُغَاضِبًا فَظَنَّ أَن لَّن
نَّقْدِرَ عَلَيْهِ فَنَادَى فِي الظُّلُمَاتِ أَن لَّا إِلَهَ إِلَّا
أَنتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنتُ مِنَ الظَّالِمِينَ
Sadakallahul Aziym Enbiya Suresi 87
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve zennûni iz zehebe mugâdıben fe zanne en len nakdire aleyhi
fe nâdâ fiz zulumâti en lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez
zâlimîn.
Sadakallahul Aziym Enbiya Suresi 87
Meali:
Ve Yunus Dediğim olmuyor diye Gadablanip kizmiş ve gitmişdi ve
Karanliklarin icinden şöyle seslendi: ” O ndan başka ilah olmayan Allah
Hakkı için, Muhakkak ki Ben, Zulüm ve Karanlığı, Kötülüğü Seçenlerden
oldum.
Sadakallahul Aziym Enbiya Suresi 87
Allahümme Salli ala Muhammedül Vaadül Emin,
Allahümme salli ala Yunuse Vadehu bil Avdeti
Allahüüme salli Ala Mehdi Zamanül Emin vezzamanul Avdeh.
Yolculugumuza başliyoruz :
Gecen sene yazdik ki güneşimizin ziyasi azalmiş, güneşimiz iki
cihanin güneşi Muhammed Mustafa, güneşimizin ziya yaymasi icin alfa
hareketi yapardi, ve onun sünnetiydi diye anlattik. ve ikizler bebesi
dünyada azalmiş, eger böyle olursa güneşimiz söner gider, ve bu yüzden
ikizler bebesi yapin, ve ikizler bebesi icinde, her amelinizde
fiilinizde sözünüzde alfa dalgasi yayin dedik, ve sizlere alfa oturuşu
ve alfa hareketerinden örnekler vermişdik. ve sizleer ne güzel mehdi
askerlerisinizki alfa oturuşu ve herketleri o kadar yayildiki,
elhamdülillah bu sene kadar ziyasi kuvvetli ve sicak bir yaz olmadi ,
hepinize aferin, sizler ne güzel mehdi askerlerisiniz böyle, tamam artik
terki terk etme zamanidir, ve her evden en az bir şahis, artik alfa
hareketi ve oturuşu yapmayi terkediversin, yapmak sünnet ve sevap oldugu
kadar, teketmek de evla ve sünnet ve gerektiginde mucib olandir. artik
bu kadar sicak ve ziya herhalde yeterlidir artik, biraz biraz terkedelim
amma yine garerince kalcak kadar terkedin, tamamen terketmeyin. ve
artik sicaklar biraz biraz bizi terketsin serinlesin ortalik.
Tasavvufdaki Terki Terk Etmek Nedir : Terketmek
mesala Peygamberin abdestli gezme sünnetini aldin tuttun, ve artik o
hale geldinki, abdestsiz adim atmaz oldun, ve sonunda öyle bir noktaya
gelirsin ki, artik o terkettigin abdestsizce gezme olayina tekrar
dönmene, ve abdestsizce gezivermen, senin tekrar abdestli olmayi
terkedivermendir. önce abdestsizligi terketmişdik ve birinci terki
teketmişdik ikinci terk ise o terkettigin şeyi terkedivermendir.
sebebine gelince mesala mevsimler ilkbahar ile başlar ve ilkbaharda
bütün renkler yerini, hayat ve Hay ve diri olan Allahin sifati ile, yeni
bir can bulmak, ve haşrolmak toplanip bir bedene yol almak olan, yeşile
birakir. ve başka renkler terkedilir ve onlarin yerine yeşil tercih
edilir ve ilkbahar olur. sonra ilkbahar biterken bizlerin, yeşil bugday
yerine, sari ermiş bugday icin, yine yeşil erik yerine, ermiş erik, yine
ham karpuz yerine, ermiş karpuz icin, kirmizi sari ve turuncu rengi
tercih etmemiz lazimdirki, yaz olsun ve yaz mevsiminin rengi kirmizi ve
beyaz ve ateş sarisi ve saridir aydinlikdir yani bütün renkleri bariz
eden aydinlik tercih edilir. ve yaz bitince bu sefer, daha cok sari ve
sararma solma ve ölme, ve kahvrengi tonlari yani, camur rengi tercih
edilir, yani ölüp topraga karişma, hadisesi oldugundan toprak rengi,
yani camur rengi revacdadir, ve diger renkler rengini ölümün rengi
toprak rengine birakir kahverengi ve tonlarina, sonra sonbaharda
bitince, kış gelmesi icin, karanlik ve zulümet rengi siyah ve gri tonlar
tecih edilip, bütün renkler renklerini gece rengine birakir kendini, ve
sonbahardan kışa gidecek olanin tercihi, zulum ve karanlik olmalidir,
bunun bir nevi aciklamasini daha önceki sohbetlerde yapmişdik, mesala
kisa bir hatirlatma: dünyada kötüler yok edilip bitirilmez ve winter kış
icin gecenin koyu oldugu zaman, ve burclari winter kış burcu olanlara
zamani birakmak icin, işde karanlik ve gece yani kötülük bir nevi galip
gelmeye başlar, yaz demek ise iyiler, iman ve müminlerin galip olmasi
demekdir demişdik. ve yunus efendimiz vahdeti vücut seviyesine cikinca o
terkettigi bütün reklerden gecip zulumeti secmek zorunda birakilmiş, ve
hani insan dertlere ve cilelere, kötülerin cilesine ve zararina maruz
kalinca, bende bundan sonra zalim olcan anasina satan, “bu dünyada deveye dikken insana tiken geciyor” deyip
artik iyi olamanin fayda etmedigini görünce yazdan kişa gecildigini
görünce, bunlardan kurtulmak icin bir an sitem edip bende kötü olmk
istiyon denir ya, işde o sitem hali ile yunus efendimiz vaadinden avdet
edip, sözünden cayip “artik bende zulümeti secdim, bende kötü olcan” demiş.
amma yunus baligi zalim olamazki ne kadar sevecen bir balik, ne kadar
dost canlisi bir balik degilmi, ondan kim kötülük beklerki, yunusa kötü
ol deseler ancak belki sadece birazcik ciddi durabilir, yine gülümser
yine sevecendir, o kötü olamazkine, amma demiş Hz Yunus efendimiz
ninovalilara sitem edip bende zalim olcan deveye diken … demiş yani.
yani ona terki terketmesi ögretilmiş bütün mesela sadece bu. yani sadece
iyiler iyi degildir bazende kötülük iyidir, yani gece hic olmasa hep
gündüz olsa, ne zaman yatip dinlencez, hep yaz olsa suyumuz nerden
gelcek, suyumuzun akip geldigi daglara kar nasil yagcak degilmi, bu
dünyanin carki nasil döncek degilmi yani. iyilerinde hayatinda bazen
kötü olabilmesini ögrenmesi lazim, dünya cok cetin. ve yine kötülerinde
hayatta iyilik nasil bir tatdir nasil bir zevkdir, iyilik yaptirilarak,
aynen hz süleymanin şeytanlari dalgic yapip, caliştirarak bir işe
yaramasini ögretmesi, bunun icin olup, kötülerede iyilik lokmasi
yedirmekdir yani, iyilligin nasil güzel bir lokma oldugunu onlara da
tatdirmakdir.
—oOo–
Halbuki Nakşibendi adabinda bu terki terk yalniş yorumlanmiş ve demişlerki
Der tarik-i Nakşibendî lâzım âmed çâr terk:
Terk-i dünya, terk-i ukbâ, terk-i hestî, terk-i terk
Terk-i dünya: Dünya menfaati için iş yapmamak, dinini dünyayı toplamakta, kazanç sağlamakta kullanmamak.
Terk-i ukbâ: Ahiret sevabı
hesabıyla da bir bezirgan zihniyetiyle hareket etmemek, cenneti ve
nimetlerini, ilahi cemali temaşa için terkedip Allah’ın rızasını,
hoşnutluğunu gaye edinmek.
Terk-i hesti: Kendi varlığını da terk edip Hak da fâni olmak.
Terk-i terk: Bu terklerin zihnine yerleşip de ben ne fedakar insanım diye bir duyguya kapılmamak, onun da unutmak.
—oOo—
Halbuki kapi kuran ve ve Hz yunus ve duasi olan o yukardaki resimdeki ayet varken
bunu böyle yorumlayip ve dervişlik dünyayi ahireti terkdip
izdivaya cekilmek diye yorumlayan nice şeyhin sanan ahmaklar birde
cukura girip sanki cukura girince ölümü anlayacak gibi, dünyayi terketme
ilhlasini kazanmak icin, cilehane dedikleri cukura girmeyi yeglemişler,
halbuki cukura girmek ile dünyadan gecilmez, daha cok dünyaya sarilmaya
sebeb olur. ölümün korkutuculugunu, topraga girmenin vehametini gören,
dünyadan vazgecebilirmi, ahmak şeyhler ahmak sofiler, sen ateşin
yaktgini farkdince ateşi sevip icine girmeyi mi istersin, yoksa ateşden
kacarmisin? bu ne ahmaklik, cocuga bile cıs dersin cıs dersin ateşi
anlatmak icinde, o anlamaz, en sonunda elini soba borusuna degdiripde
yakinca, ateş ne demek anlarda, bir daha soba borusuna varmaz, sen bu
kadarmi ahmaksin ki topragin icine gömülmenin ölmenin bu kadar
vehametini, cukura girip görünce, insan ölmü + sevebilirmi, ahmak
cocugun ateşden kacdigi gibi, nefsin ölümden kacmak ister durur o
zaman, ve hayatin zehir olur ondan sonra.
Hic bir peygamber cilehaneye girmemişken, sen yusufun girdigi
hapsi cilehanemi sanirsin, hayir o cilehane degil yusufun isminde iki
harf olan iki “UU”su, ve iki “u” daki iki kuyu, biri üstü örtülü kuyu,
zindan kuyusu, bir digeride alti örtülü kuyu yani atildigi gercek su
kuyusu, yani YUSUFDAKI iki U harfinin ondaki canlanmiş hali yani.
oysaki muhammed “nefsininizinde üzerinizde hakki var”
demişdir . kim diyor sana öyle çile haneye gir, dünyayi terket, yeme
icme riyazet yap diye, hangi peygamber yapmişda, sen böyle bir yalan
uydurdun, senin böyle yaparak elde ettigine peygamber ve islam ahlaki ve
kermet ve mucize degil, ancak istidrac denilir. yani zor ile mal
gaspetmek gibi insanin yapabildigi yetenekler belli, ahmet mehmet
yapamazken, sen nasil yapiyorsun bu keramet benzeri sihirli işleri, yani
bedeni zorlayarak yani mesala aslani teerbiyet ile sanki anlarmiş gibi
konuşturmak veya bir fiili yapmasini ögretmek, halbuku o yaptigin
terbiyet degil, onun yiyeceginin öyle verilmesi sebebiyle, onun onu
yapmaya zorlanmasindan başka şey degildir. ekmek et hatirina maymunluk
yapan aslan kaplan demek olur. yani buna kim ben aslani kaplani terbiyet
ettim derse, ben onun ta agzinin ortasina kocamanca …. emi, ahmak
insan, Aslanin tabiatinda konuşup Allah demek varmi, sen ben gibi yahut
bisiklet sürmek varmi, yahut senin hatirina sana gösteri yapmak varmi .
işde kiyametinde zamani ve saati olmasina ragmen, ahmak insanoglunun,
Allahi kiyamete zorlamak diye bir söylem geliştirmeside böyle birşey, ve
herkesin birbirne olan bagi ve netzi sebebiyle bir yeri yikmak ve
Allahi zorlamk tabiri ile, orayi yikan, başka bir yerde onun ziddi bir
güzellige sebeb olmakda, yine iyilik yapan biride onun ziddi olan
biryerlerde kötlük olmasina sebeb olmakda. halbuki dünyanin bir yeri
gündüzken, biryerinde karanlik ve gece galip ise, o zaman iyiligi
kovalamak, gecenin gelmesinemi sebeb olur, iylik kovalandikca
kacacakdir, gecede onu takip edecekdir, ve iyiligin kovalanmasi, ancak
mesela iyilik türkiyede ise, kovalaninca doguya gitse, arabistana varir,
ve gece ve kötülük ise onun yeri türkiyeye gelir, ordanda kovalansa, bu
sefer iyilik hindistana gider, eger doguya giderse, bu sefer kötülük ve
gece türkiyeyi birakip, onu takip edebilmek icin, arabistana gecmesi
lazimdir, yani gece gündüzü kovalar, yazda kışı, ve ne o ona galip
gelebilir, nede o ona. zaman geliri 21 Haziran olur, gündüz galip gelir,
ve ertesi gün ise yerini geceye birakmaya başlar, ve taa 21 Araliga
kadar gece yavaş yavaş galip gelir, 21 Aralik gelince, gece tamamen
galip geldim sannederken, ertesi gün artik yerini gündüz ve aydinliga
birakmaya başlar. yani kimse Allahi öyle kiyamete falan zorlayamaz.
Dünyayi durdursan bile, bir yani gece, bir yani yine gündüz olcakdir
“zoooone” cikiş yok burdan yani.
Allah hayir ile şerri zevc olak halketmişdir. terazinin iki
kefesi gibi, biri inince digeri cikar, digeri inince digeri cikar, vusta
yol onlari ortada tutabilmekdir. ortada durunca ilkbahar veya sonbahar
olur. hafif ağir taraf, veya hafif yeğni taraf olarak.onlarda sabit
degildir, ve yunusa kötü olmasi zulümu secmesi, terki terk etmesi
ögretillmişdir, ve görevi terkeden peygamber, sözünden cayan peygamber
olurmu, evet var, ve Allahin takdiridir bu da, vaadine avdet eden
peygamber, hz yunus. yani cok iyi olma biraz kötü olmasini da ögren
iyileri kandiran cok olur herkese herşeye evet dme hayir demesinide
ögren, veya ayet ile sabit “öyle cok cimride olma, veya cok eli acikda
olma” , diyor Rabbim, bir temsili misal olarak al bunu, bütün hayatina
ve fiillerine, amellerine ve emellerine uygula.
وَلاَ تَجْعَلْ يَدَكَ مَغْلُولَةً إِلَى عُنُقِكَ وَلاَ تَبْسُطْهَا كُلَّ الْبَسْطِ فَتَقْعُدَ مَلُومًا مَّحْسُورًا
Sadakallahul Aziym isra Suresi 29
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve lâ tec’al yedeke maglûleten ilâ unukıke ve lâ tebsuthâ kullel bastı fe tak’ude melûmen mahsûrâ
Sadakallahul Aziym Enbiya Suresi 87
Meali:
Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır ve çaresiz kalırsın.
Sadakallahul Aziym Enbiya Suresi 87
Vusta yol azizim vusta yol.
Ben tam delikanlilik vaktimde tirpan bicmesini ölgrendim, o zamanlar imam hatip altinci sinif falandim.
ve birgün tirpan bicip gelirken beni görenler bana özenmiş ve
bir kadin dediki sen okuyorsun amir memur olacaksindir, netcende tirpan
biciyorsun dedi, bende Dedim “ögrenende karnimda dursun” dedim cok
hoşuna gitdi.
yani sizler ey mehdi cemeati!,
öyle cok uslu kuzu koyun olmayin, bazen dişlerini gösteren bir
kurt olmasinida ögrenin, biraz kötü olmasinida ögrenin, ve karninizda
cebinizde dursun o ögrendiginiz. kötü olmayin amma, size bir kötülük
yapmak isteyen olursa, cikarin cebinizden karninizdan o kurt halinizi ve
kendinizi savunun, o zaman size kötü olmak nede yakişir, kendini,
islami, iyiligi ve mehdiyi savunmak icin kötülerden oluvermek.
VE ARTIK ZiYAYI TERKEDiP yavaş kötü ve karanlik olma zamani ve bu
vakitler dedik önce sünnetler kacmaya başlar amma bu sünnet namazdaki
sünnet ammda yapatig iz başka bir sünnet, sonra bir vakit farz kacar,
sonra iki vakit, derken birde bakmişsin birkac günlük farz namaz
kacmiş, ve taaaki bu eksi -31 olunca, yani 31 tane namaz kacinca,
sonbahar girdi demekdir, amma kacdi diye öyle birakamayip, ardina kaza
etmek lazimdir.
Raşidi Tarikatının Zikir ve Evradi Varmidir Nerden Temin Edebiliriz ?
Evet Sayfamizin Raşidi Tarikatı Zikir Evradi bölümünden online okuyabilir veya kopyeleyip yazicinizdan bastirabilirsiniz, yakin zamanda cepler icin Mobil APS olusturacagiz insalah
Raşidi Tariqatında Vücud Rabıtası
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اصْبِرُواْ وَصَابِرُواْ وَرَابِطُواْ وَاتَّقُواْ اللّهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
Yâ eyyuhâllezîne âmenusbirû ve sâbirû ve râbitû vettekûllâhe leallekum tuflihûn.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ey iman Edenler Allaha yaklaşmak icin onunla irtibat kurmkada sabirli
veya azimli olun yani gayrert edin yani rabita edin irtibat kurun ve
bundada gayretli olun hemn olmadi demeyin deneyin ve sabirla denemeye
devam edin, bilirseniz kurtuluş ondandir. yani RABITA
kurabilmekdedir.irtibat kurabilmekdedir.
Sadakallahul Aziym ÂLİ İMRÂN Suresi 200. ayet
وَأَعِدُّواْ لَهُم مَّا اسْتَطَعْتُم مِّن قُوَّةٍ وَمِن رِّبَاطِ
الْخَيْلِ تُرْهِبُونَ بِهِ عَدْوَّ اللّهِ وَعَدُوَّكُمْ وَآخَرِينَ مِن
دُونِهِمْ لاَ تَعْلَمُونَهُمُ اللّهُ يَعْلَمُهُمْ وَمَا تُنفِقُواْ مِن
شَيْءٍ فِي سَبِيلِ اللّهِ يُوَفَّ إِلَيْكُمْ وَأَنتُمْ لاَ تُظْلَمُونَ
Ve eıddû lehum mâsteta’tum min kuvvetin ve min rıbâtil hayli turhibûne
bihî aduvvallâhi ve aduvvekum ve âharîne min dûnihim, lâ ta’lemûnehum,
allâhu ya’lemuhum, ve mâ tunfikû min şey’in fî sebîlillâhi yuveffe
ileykum ve entum lâ tuzlemûn(tuzlemûne).
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
ona cagrildiginiz zman yani mehdi sizi cagirdiginda ona kapazteniz ve
ve gücünüz neye kdar yetikrorsa onunla ruhi veya menfi olrak baglnati
kurun irtibata gecin rabita edin ve allahin ve sizin düşmanlariniza
karşi onunla birlite olun ve cünkü onun Allahi bildigi kadar, siz allahi
bilemezsiniz, bu onunla irtbat kurdada sarfedecigniz her bir ameliniz
icin aynen tiwiterde ve ya facde senin bir arkadaşin twite online degil
bile olsa onun hesabina mesaj birkaibildigin gibi o twitereni ve
faxcesini acinca size nasil geri dönüş yapiyorsa sizde bu yolda onunl
amaddi manevi masden veya ruh yolu ile rabita ve irtibata gecin ve ve
sonunda o size dönüş yapacakdir umulurki unutulanlardan olmazsiniz.
Sadakallahul Aziym ENFÂL Suresi 60. ayet
وَمَن يُطِعِ اللّهَ وَالرَّسُولَ فَأُوْلَئِكَ مَعَ الَّذِينَ أَنْعَمَ
اللّهُ عَلَيْهِم مِّنَ النَّبِيِّينَ وَالصِّدِّيقِينَ وَالشُّهَدَاء
وَالصَّالِحِينَ وَحَسُنَ أُولَئِكَ رَفِيقًا
Ve men yutiıllâhe
ver resûle fe ulâike meallezîne en’amellâhu aleyhim minen nebiyyîne ves
sıddîkîne veş şuhedâi ves sâlihîn(sâlihîne), ve hasune ulâike rafîkâ.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve kim, Allah’a ve Resûl’e itaat ederse, o taktirde işte onlar,
Allah’ın kendilerine ni’met verdiği nebîlerle (peygamberlerle) ve
sıddîklerle ve şehitlerle ve salihlerle beraberdirler. Ve işte onlar ne
güzel arkadaştır.
Sadakallahul Aziym NİSÂ Suresi 69. ayet
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
“Mü’min Mü’minin aynasıdır”. Yani TIBDAKi AYNA Nöron fonksiyonu
( Hadis-i Şerif , Ebu Hureyre’den; Selamet Yolları, C.4, S.650)
Sevgili Peygamberimiz (a.s.v.) buyurur:
“ Allah’ın dostları içinde öyle kimseler vardır ki
onlar, Nebi ve Şehid değillerdir. Fakat kıyamet gününde Allah Taala’nın kendilerine bahse-
ttiği lütuf ve makamlardan dolayı Nebi ve Şehidler onlara gıpta ederler.
Ashab: ‘Ya Resulallah! Onlar kimlerdir, haber verir misiniz? Diye sorduklarında; Resulullah (s.a.v.):
‘Onlar, aralarında herhangi bir neseb bağı ve maddi alışveriş bulunmadan Allah’ın
muhabbeti ve rızası için birbirlerini sevenlerdir. Vallahi onların yüzü Nur gibi parlamakta
ve kendileri de Nurdan minberler üzerinde oturmaktadır. İnsanlar
korktukları zaman Onlar korkmazlar; insanlar üzüldükleri zaman onlar
üzülmezler; buyurdu ve sonra:
‘ Haberiniz olsun! Allah’ın Velilerine asla bir korku ve hüzün yoktur’. (Yunus:62-63)
( Hadis-i Şerif , Ebu Davud, Buyu’ , 76 (No: 3527); Suyuti, ed-Dürrül Mensur, 4, 372; Şevkâni, Fethu’l- Kadir, 2-458 )
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اتَّقُواْ اللّهَ وَابْتَغُواْ إِلَيهِ
الْوَسِيلَةَ وَجَاهِدُواْ فِي سَبِيلِهِ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
Yâ eyyuhâllezîne âmenûttekûllâhe vebtegû ileyhil vesîlete ve câhidû fî sebîlihi leallekum tuflihûn.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ey iman edenler Allah’a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenlerAllah’a karşı
takva sahibi olmak isteyenler ona yaklaşmayi isteyenler O’na
ulaştıracak vesileler arayin. Ve o yolda gayret edin. Umulur ki böylece
siz felâha erersiniz.
Sadakallahul Aziym MÂİDE Suresi 35. ayet
RABITA : Kelime olarak baglanti demek veya ayni kökden “irtibat”
dediginde yine baglanti kurmak, aynen WIFI baglantisi gibi, yine
“Raptiye” demek de ayni kökden yani birşeyi bir yere tutturmak manasi
vardir, eger kalp icin kullanilirsa, kalbi kalbe baglamak, ruh icin
kullanilirsa, ruhu ruha baglamak, veya hatta öyleki, el icin
kullanilirsa, eli ele baglamak olur, kol icin, kolu kola baglamak demek
olur
“Deki Ey YAAAR
Yetişenlerin en hayirlisinini
ismi ile de ve o sevdginin ismi – ismimi söyle sonra deki : elim onun
eli, kolum onun kolu, kafam onun kafasi, ayaklarim onun ayaklari, ve
cübbem ve elbisem onun cübbesi elbisesi de, rabita et ve yapmak
istediklerini öyle yap, belki derdine dermaaaan oluverir.”
Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
“Allah Teâla Hazretleri şöyle ferman buyurdu:
“Kim benim veli kuluma düşmanlık ederse ben de ona harp ilan ederim.
Kulumu bana yaklaştıran şeyler arasında en çok hoşuma gideni, ona farz
kıldığım (aynî veya kifaye) şeyleri eda etmesidir. Kulum bana nafile
ibadetlerle yaklaşmaya devam eder, sonunda sevgime erer. Onu bir sevdim
mi artık ben onun işittiği kulağı, gördüğü gözü, tuttuğu eli, yürüdüğü
ayağı (aklettiği kalbi, konuştuğu dili) olurum. Benden bir şey isteyince
onu veririm, benden sığınma talep etti mi onu himayeme alır, korurum.
Ben yapacağım bir şeyde, mü’min kulumun ruhunu kabzetmedeki tereddüdüm
kadar hiç tereddüte düşmedim: O ölümü sevmez, ben de onun sevmediği şeyi
sevmem.”
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem RABITA İLE İLGİLİ KUDSİ HADİSLERDE Buyurdular
1-“İnsanı-Âdem’i kendi suretimde yarattım”.
(Buhari ve Müslim’den; Kudsi Hadisler, C. 1, s.172 Ahmed b. Hanbel, Müsned, C. 2, S.244; Gazali, İhya,C.2, S. 417)
2-“İnsan benim sırrımdır, Ben de insanın ”.
(Sırrül Esrar, Seyyid Abdülkadir Geylani)
3-“Allah’ın huyu (Sıfatı) ile huylanınız”.
(Sırrül Esrar, Seyyid Abdülkadir Geylani)
4-“Ne arzım (yeryüzü), ne semam (Gökyüzü) beni ihata edemedi. Ancak
Takva sahibi,tertemiz ve Verâ sahibi Mü’min kulumun kalbi Beni ihata
etti”.
(Kırk Hadis, Sadreddin Konevi, s.82)
5-“Allah,
mahlukatı zulmette yarattı; sonra onların üzerine Nurundan saçtı. O
Nurdan kime isabet ederse hidâyet bulur. Her kime isabet etmezse
dalâlette kalır”.
(Tirmizi, İman,18 (Hadis No: 2642); Ahmed b. Hambel, Müsned, II. 176.)
6-“Beni gören gerçekten Hakk’ı görmüştür ”.
( Buhari, Tâbir, 10; Müslim, Rü’ya, 11, Dârimi, Rü’ya, 4 (Hadis No; 2140). Nevevi, Sahih-i Müslim Şerhi, 11, 25-26.)
7-“Biriniz Namaza kalkıp kıraata başladığında ancak Rabbine münacaat
etmiş olur.Bilsin ki o anda Rabbi, Kıble ile kendisi arasındadır”.
(Buhari, Salat, 39; Beyhaki, Es-Sünenü’l- Kübra 2, 292 (Hadis No; 3592).)
8-Ebu Zer Gıfari Hazretlerinin, Resulü Muhterem (s.a.v.) Efendimizden rivayetine göre Allahu Taâla şöyle buyurmuştur:
“Bir hasene (iyilik) işleyene onun on misli veya daha fazlası verilir. Bir fenalık
edene de onun bir misli verilir, yahut mağfiret ederim. Bana bir karış
yaklaşana Ben bir arşın ve bir arşın yaklaşana da bir kulaç yaklaşırım.
Bir kimse Bana yürüyerek gelirse, Ben ona koşarak gelirim. Bana şerik
(ortak) koşmayan, küfretmeyen bir adam yeryüzünü dolduracak kadar günah
ile Bana kavuşsa, Ben onu
o kadar mağfiretle karşılarım”.(Kudsi Hadis’i Müslim rivayet etmiştir.)
9-“Ey dünya! Bana hizmet edene hizmet et, sana hizmet edeni hizmetinde kullan”.
(Kudai, İbn-i Mes’ud (r.a.)’den rivayet etmiştir.)
TELEPATi VE RABITA TELEFONUNU KULLANMAK VE LEVHi MAHFUZDAN OKUMA SANATI
insan konuşurken, veya kuran okurken, dil damakda bir yerlere kendini
vea ucunu vuruyor, aynen bilgisayar klavyesi gibi damakda da bir klavye
var demek olur bu, ve beynin, dilinin o vurmlari sonucunda, frekans
bazinda bir sinyal yayiyor kainata, ve senin kalbin ise hislerin bazinda
ayni sinyali, kalpden kainata yayiyor, yine sag tarafinda, kalbin
karşisindanda ruhdlardan ruhlara sinyal gidiyor, işde Allah baştaki
ayette, “bunu deneyin (Rabita yapmayi irtibat kurmayi) gayret edin
diyor, rabita etmeye gayret edin diyor.
Resulullah (sallallahü aleyhi ve selem ) buyurdu ki ;
اَلْمَرْ ءُ مَعَ مَنْ اَ حَبَّ
“Kişi sevdiği ile beraberdir.”
( Hadis-i Şerif )
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اتَّقُواْ اللّهَ وَكُونُواْ مَعَ الصَّادِقِينَ
Yâ eyyuhâllezîne âmenûttekûllâhe ve kûnû meas sâdikîn .
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ey iman edenler (ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyen kimseler)! Allah’a yaklaşmak için sadıklarla beraber olun.
Sadakallahul Aziym ÂLİ TEVBE Suresi Âyet 119. ayet
Bu ayet rabitanin nasil yapilmasi gerektigni anlatiyor, yani kişi
sevdigi ile baraberdir ile bu ayet birleşince, sen muhammedi seversen,
muhammedleşirsin, kediyi seversen kedileşir, köpek seversen köpekleşir,
kurt seversen kurtlaşir, tilki seversen tilkileşirsin,gofret seversen
gofretleşirsin, ve yine dedikya “……cübbesi cübbem elbisem.” diye
rabita et dedik, ve öyle olunca ben turuncu seviyorsam, seninde turuncu
giyinmen, kürkümden giymen demek olur, yani nereye gitsen, bu kürk
görülünce, önce giydigin benim kükümdesse, ve ben turuncu kürklü bir
alsansam, san bakincada ilk aslan akla gelir, bak aslan gelmiş, tilki
kürkü ise, bak tilki gelmiş, der insanlar, ve hyvanlar hatta bitkiler,
hatta melekler bile. öyle olunca “sari öküzün yaninda duran, ya huyundan
ya tüyünden” diyen atalar boşuna dememişler.
öyle olunca
rabita ile insan, telepati ile yani,ayna nöron sistemiyle karşidakine
konuşabilir, ona seslenebilir, onun sesinide duyabilir, yine telepati
yöntemi ile, aynen nikola tesla gibi, beynindeki elektrigi lambaya
aktarabilir, beyin gücü ile yine cocuk dahi dogabilir, ayni yöntem ile,
amma Alahin müsade ettigi kimselere sadece, aynin isa yöntemi, meryem ve
isa ve mehdi yöntemi ile, yani öyle olunca gecen dedikki : mehdi öyle
bir kimseki hadisde gecen “bazi kimseler, cennetin her kapisindan
cagrilcak” dedik yani öyle olunca, taaaaa ayasofya camisini yaptiran bir
hiristiyanda mehdiye aşik, taaaaa muhammed zamanindaki bir ayşe bile
mehdiye aşik, yine ashabdan birileri, yine hatta erkeklerde dahi aşiklar
var, kadinlar kizlar aşik, kişi sevdigiyledir olunca, bugün mehdi
dünyaya gelince, onun yaninda ayşeler, ayşe olmuş Hz hacerler hacer,
bazi ayşeler ayşegül olmuş, raziyeler raziye, öyle olunca, kim sevmemiş
ki onu, ve ona aşik olmamişki, taaaa isa dan ibrahim vaktine kadar
herkes, o son askere aşik, dünya gözellige cevircek olan o adama, o
gence aşik, ve öyle olunca bütün rahimlerden, girip dünyaya gelmek ona
serbest, öyle olunca, dün ashabdan, isa ashabindan olan ayasafiye, veya
hatta daha ileri gidelim hz havva da, o cocuguna aşik, yani ayasafiyenin
en eski versiyonu hz havva, ve onlar son bir askerin gelecegini dünyayi
mutluluga bogup cennete cevircegini duyunca, bunlar havva ile adem
navilerine mehdi yazdilarki, taaki mehdi vaktine varabilsinler, ve
gelmişlermi evet şimdi binler adem var, binler havva var, ve Eva lar
var, yani yine ayasfiyeler var, safiye havva annemizin esas ismidir,
öyle olunca, Havva cennete girme vakitlerinin, onun zamani oldugunu
bildiklerinde, ikiside yine ona aşik, öyle olunca, şimdi bir havvadan
cocuk yaparsa mehdi, amma bu evlenipde olur, amma bu isa yöntemi ile,
ruh babasi olarkda olur, yani öyle olunca havvayi kendine anne etmiş
olur bu, sen ey havvanin kocasi olan ahirzman ademi, ve babasi itiraz
etme, dün ona ulaşmak demek, cennete varmak demekdi anladinmi, şimdi o
vakte ggelmişken, hadi gir cennete denince, sen kiypitirsan, ben niye
onun cocugunu dogurcan, yahut ben niye onun cocuguna babalik etcen
dersen, sizin hepinizi bu cennetten sürer cikaririn sonra, anladinmi
idiyot, bana bütün kapilar acik, yillardir cagirdiginiz aşiklik
cektiginiz benin lan (BibBiiiiiib) , daha ne istiyon, bana bütün kapilar
bu yüzden acikken sen kimsinde benim o cennete girmemden ve annem
olmakdan kacacan, yada babalik etmekden kacacan, (BibBiiiiiib) trottel, o
bir şerefdir yillardir peygamberlerin bile imrendigi, istedigi bir
insandir o, onun yeni kücük parlacalarina anne baba olmak demek, babasi
icin, “başkasinin cocgunu kucaga almak demek, ne demek, istemem ben öyle
babalik, istemem öyle annelik” diyenler var. lan trottel, bak eger elma
seviyorsan, elmalari pazardan seviyorsan sece sece gidip aliyon, peki
onu eken kim, diken, tohumlayan, sulayan kim, sordunmu? sormadin, amma
seve seve aldin geldin, yiyon. peki mehdi senin evine bir mehdi elmasi
meyvasi dikdiyse, onu sevmeyecenmi, sevmedenmi yiyecen trottel, yine
sokakda bir kedi gördün, canin cekti şunu bir seven dedin, cokda
sevimli, amma onun anasi kim, babasi kim biliyonmu, bak gitdin sirtini
ovazladin kucagina aldin sevdin, ne oldu tahtindanmi düşdün, hatta ben
bu kediyi alcan bunu evimde bakcan, sevecen besleyecen dedin, kediyi
sevebiliyonda, bu mehdi cocugunun, bu kedi kadarmi kiymeti yok lan
(BibBiiiiiib) ,
bazilari cocuk yapar büyüsünde tarlada takkada
calişsin diye yapar, yani ona cocuk degil IRGAT lazimdir kari degil
IRGAT lazimdir, ve hani deerlerya “eşşek cennetini boylarsin, diye bu
IRGAT bekleyen adamin cocugu olcak cocuk, taa yola cikmiş amma, ne
olcak, ola ola irgat yada hizmetli eşşek olmak icin, yani gidecegi
varacagi cennet eşşek cenneti yani, yine birisi dediki onun(mehdinin
veya muhammedin) bahcesinin gülü olaydim. onun cenneti mehdinin bahcesi
oldu demekdir, bazilari ise işde eşşek besler büyütür, ve o kadar
eşşeklige merak sarmayin tabanca kocaman diye, cäünkü kabiz adam demek
eşşeklik. niye deyince bir TIRCI tanidigim vardi, dedi “TIR da her gün
her saat Irlana sallana git git, dedi barsaklar, aynen cuvala basa basa
doldurulan ot cuvali gibi, yediklerin arabada Irlanmakdan press yapiyor
yani sıkıştırılıyor yani, insan kabiz oluyor dedi, yani kabiz adamlar,
orasi cukur hopla, burasi cikintili ZIPLA ve sallanmakdan,
barsaklarindakiler preslenmiş adamlar, ve öyle olunca KABIZ adam iki
günde ücgünde bir ve kocamanca ….. anladaniz degilmi, ve insan ve
cocuk icin atalar “Sıçtığı bokdan belli olur” derler ya, öyle olunca,
sıçtığın neyse sende işde …..
—————-
Yahut
yillardir ashab bile ona varmak icin yanmiş tutuşmuşken, şimdi mehdiyi
bedava bulan bu a h maklar, haşari eşşeklik edip, aynen Eymen in babasi
gibi, ben bakman ona diyenler var. s i k dir mina koydmunun uyuzu,
inşallah yarin haşari eşşekler olarak haşrolursun, ve sen isteye isteye
megerse eşşek cennetini istemişsin (BibBiiiiiib Kafa) , cünkü eşek
siker, ve bakmaz cocuga bir daha yani.
Mehdinin ve isanin
meryemin yöntemi ise, mehiye bu yöntemi ögreten ve müsade eden, Allah.
meryemin karşisina onu götürüpde, senin bu annen deyipde, sen bundan
dogacan deyince, meryem olmaz ben bakireyin dedi salak, dedi mehdide
bakire olsan ne yazar, ben senden dogacaksam banane senin
bakireleginden, ben icden yirtar yine cikarim, önemli olan benim o
cennete rahme girmem zaten, Allah beni alip gelip meryemin icine kutsal
ruhu koyduysa, hemde kIZ oglan KIZ kutsal bakire meryeme, sen
(BibBiiiiiib) ikinci el, ücüncü el kadin, bize anneligi cokmu gördün,
(BibBiiiiiib) trottel, o cocuklarini kürtaj ettiren aldiran öldürtenlere
sözüm, ama mesela sen kim oldugunu bile tanimadigin falancanin dikdgi,
ignesiyle sikdigi elbiseyi giyersin, benim cübbem benim evlatalarima
annelik sana agir gelir haaaa, degilmi trottel, ben hem idrisin hem
ilyasin hem HIZIRIN hem isayin hem mehdiyin desemde inanmazsin degilmi?
ve mehdiyi öyle sevdilerki birsi dedi onun vaktinde olsadimda onu seven
biriside ben olsaydim oldumu oldu, birde dedi onun sevdigi biriside ben
olaydim dedi olmud oldu,bvirde dedi kapi komşusu ben olsaydim, oldumu
oldu biris ebenim oglum olsaydi oldumu oldu,biri dedi dedsi biri dedi
benim oglum olsyydi , biri dedi yari yareni olsaydim,biri dedi onun
köyünden biride ben olsaydim, oldumu oldu, bir dedi dei en azindan onun
oturdgu melkete otruna biri oilaysdim, oldumu oldu, birde dedi
bahcesinde gül olsadim oldumu oldu bahcesidneki bir cicek ben olaydim
oldumu oldu, dalindaki bülbül olaydim dedi oldumu oldu, cocugunun anasi
olsaydim dedi, oldular, …..
amma simdi haydi sizden sizin cennetinizden dogan sizin bahcenitzdeki gülde ben olan deyince kimsenin işine gelmiyor
Madem sözünde duramayackdin, o zaman garerince sev ey sevgili, mehdinin
gülü olsaydim, bülbülü olsaydim, caydanlgi olsaydin, sevdigi yari
olsaydim, sana biraz büyük gelir oziman :
internete bir
bilgisayari bulmak icin “ping atmak” diye birşey var, ve onunla sen 1Kb
degerinde bir dosyayi atarsin bir bilgisayar yada server ismine, onun
gidip gelişi ile, ne kadar uzakda veya nerde oldugunu tespit edersin,
onu bulunca, hackerler işde onun bilgisayarina girmek icin kullanirlar
bunu, ve öyle olunca yine yarasa yaratmiş Allahu teala ve yarasa işde
ayni sistemi kullanir, ve oda bir sinyal yollar dalga yollar, ve ve o
dalganin gidip gelişini hesap eden bir beyni metrixel bir beyni vardir
ve o kac seniyede geri döndü bakar ve aradaki mesafeyi bilir, yani o
yüzden gecede karanlikda görebilmesi böyledir dalga yolu ile algilar
cünkü o yani, yine kedilerde kedi gözü denen infrarot göz vardir, yine
dalga sistemi ile gece görebilir onlardaki ise gözü görecegi nesninin
üzerine infrarot denen dalga boyutunda ışık gönderir ve o ışık ile o
nesneyi görür, yani lamba tutmak gibi, ancak o gündüz gözüne ışık depo
edip doldururmuş, ve aynen fosfor elmentinin görevi gibi, depo edip
sonra harcamak gibi bir sisistem. Yine yunuslar sonar sistemi kullanir
yine ayni ping sistemi, fakat oda denizdeki su daki dalga yayilimini
hesap edebilen bir sistem, ve öyle olunca dinde selami veren, hem vermek
hem almak zorunda degildir, yani selami verince, şayet kimse almazsa, o
zaman kendisi geri almakla sorumnludur, öyle olunca, yani selam dalgasi
ile giden bir dalga, ve oraya ping atinca, ondan cevap vermesini
beklemek gerekir, o cevap verince, ha burda birileri var, ahmet var,
mehmet var demek gibi, amma orda birileri olmasina ragmen almiyorlarsa, o
zaman bunlar mümin degil, müslüman degil diye algilayabilirsin, yine
rabita ile, bir kimseye baglanmak icinde, önce onu bulman lazim, nerde
ve onu bulmak icin ping atman lazim, yani işde nakşi tarikatindaki ve
diger bazi tarikaltarda yeni sofilere akşam namazindan sonra rabita
dersi verilir, ve şeyhinin siluetini gözleri kapali görmeye calişmak
icin hergün 5 dakika 10 dakika oturup gözlerini yumar calişdirilir, amma
yani önce onun şeyhin bir resmini yada kendini önceden görmüş olmasi
lazimki gözlerini yumunca gördügü, şeytanmi, yoksa şeyhimi, yada
başkasimi inmi cinmi, ve hmen oluvercek birşeyde degil görmeye calişmasi
lazimki, görmeye calişdigi kimseyide kim bilsinki, sonra o siluette
birine baglanmaya calişir, ve onunla mülakat edebilinceye kadar, bu
derse devam edilir, şeyhi ne kdar uzakda olursa olsun, onu, gözlerini
kaptinca görebilcek dereceye ermek demekdir,
وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِهِ نَفْسُهُ وَنَحْنُ أَقْرَبُ إِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِيدِ
Ve lekad halaknâl insâne ve na’lemu mâ tuvesvisu bihî nefsuhu, ve nahnu akrabu ileyhi min hablil verîd.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve andolsun ki insanı Biz yarattık. Ve nefsinin ona ne vesveseler vereceğini biliriz. Ve Biz, ona şah damarından daha yakınız.
Sadakallahul Aziym KAF Suresi 16. ayet
yani sen nerde olursan ol allah seninle beraber, bu SIRRA mazhar
olunca, sen o SIRRIN hakikatini keşfedince, şeyhin nerede olursa olsun,
sen her an onunla olabilirsin, nasil vücüt giyme Rabitasi ile nasil?
“Deki
Yetişenlerin en hayirlisinini ismi ile de : ve o sevdginin ismi –
ismimi söyle sonra deki : elim onun eli, kolum onun kolu, kafam onun
kafasi, ayaklarim onun ayaklari, ve cübbem ve elbisem onun cübbesi
elbisesi de, rabita et ve yapmak istediklerini öyle yap.”
ve biz zikirimizde işde “Ya habiru, ya muhabiru” cekerizki, bize ping
atan kim, bizi arayan soran kim varsa, ondan haberdar olabilmek icin, ve
sonra da onlarin haber almak istedikleri hususdada, onlari haberdar
edebilmek icin günde 10 defa “ya habiru, ya muhaberu” yani “haber alan
ve haber veren” demekdir. bu sirra eren her askerimizde de ayni sir
inkişaf eder cicek acar meyva verir.
o zaman rabita hak ise,
rabita ile gözlerini yumunca görebiliyorsa, gözler yumunca uyuyunca
görülen, insan rüyasinida kendi yönlendirebilir demek olur bu, yani
rüyaya girebilir ve rüyadan cikabilir, ve öyle olunca işde rüyanin da
bir frekansi varsa onun kaydedimesi mümkündür, neden hergün muhammed
ashabinin rüyalarini tabir ederdi acaba demek yokmu, yani rüya ruhlarin
seyahati demek, işde ulvi ruhlar işde rüyaya girebilirler ve öyle olunca
rüyalar eger kaydedilirse, rüyalari kaydederiz sonra youtebeye
yükleriz, dün gördüm acaba yorabilcek bir alim varmi, diye soranlar cok
olcakdir

Rabbim bu ahirzmandaki Mehdi Rüyalarinizi hayallerinizi Hayirlara vesile KILSIN.
أَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ
”Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! ”
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da’vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve
etûbu ileyk.