
Nefsi Safiye – Nefsi Safiye Nedir?
YAKiN BiLGiSi NEDiR? ÖRNEKLERiYLE
(Kar©glanin 12 Nisan 2016 Vaazi)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
الم تِلْكَ آيَاتُ الْكِتَابِ الْحَكِيمِ هُدًى وَرَحْمَةً
لِّلْمُحْسِنِينَ الَّذِينَ يُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ
وَهُم بِالْآخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ أُوْلَئِكَ عَلَى هُدًى مِّن
رَّبِّهِمْ وَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
Sadakallahul Aziym LOKMAN Suresi 1. 2. 3. 4. ayet
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Elif lâm mîm. Tilke âyâtul kitâbil hakîm. Huden ve rahmeten lil
muhsinîn. Ellezîne yukîmûnes salâte ve yu’tûnez zekâte ve hum bil
âhırati hum yûkinûn.
Meali :
Ayaktakilere Egilenlere Oturanlara dir bu söz.
Bunlar, hakîm olan Karar mercii olan Kitab’ın Âyetleri’dir.
Bu ögütler sadece ihsan makaminda olanlar icindir, (önüne gelenin
yapacagi işler degildir, Doktorun yapmasi gerekeni hakim yaparsa olmaz ,
hakimin görevini, calgici yapmaya kalkarsa yine olmaz).
Ve Onlar, namazı ikame ederler (namaz kılarlar), ve zekâtı verirler. Ve onlar, ahireti yakinen bilirler.
Sadakallahul Aziym LOKMAN Suresi 1. 2. 3. 4. ayet
—oOo—
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
Emanet zayi edildiğinde kıyametin kopmasını bekleyin. “Ya Resulallah,
emanetin zayi edilmesi nasıl olur?” denince, iş ehlinden başkasına
verildiği zaman kıyameti bekleyin.buyurdu.
(Hadisi şerif)
“Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd”
“Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd”
Yolculugumuza başliyoruz :
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّى يَأْتِيَكَ الْيَقِينُ
Va’bud rabbeke hattâ ye’tiyekel yakîn.
Ve sana “Yakîn Bilgisi” gelinceye kadar , Allah a Kullukda Devam et.
Sadakallahul Aziym HİCR Suresi 99. ayet
isa efendimiz öyleki ona öyle bir yakin bilgise gelmişdiki, hangi şeyin,
hangi topragin, hangi bitkin, kimin cibilliyati oldugunu biliyordu,
cönkü o nun, o topragin o melekeleri ona diyorduki : ben falanciyin, ben
fillanciyin, bu muhmede ne zaman geldi, taa müşrikler muhammede davet
verip, sonra onun yemegine zehir katip sunduklari güne kadar, onda o
yakin bilgisi yok idi, ve o gün o eti agzina götürdü, ve etteki o
meleklr ona dediki,”ya rasulallah, beni yeme ben zehirliyin” dedi, peki
bu yakin bilgisi ne olaki, işde o elementlerin sesini duyar olmak,
element meleklerinin sesni duyar olmak makami: makami safiye,
tasavufdaki nefsin rütblerinden safiye makamindan bahsediyoruzki, o
kadar saf dereceye ulaşacaksinki, saaffet ve saafiyetin senin,
elementlerin sesini duymaya kadar götürcek ve sende. o kdarki o sesleri
duyup ayirt edebilcek bir yakin bilgisi hasil olacak yani, ve yine isa
efendimiz ve havarileri bir yere vardilar ve, isa bir avuc yerden toprak
veya camur alip dediki bu dedi bilmem nuhun oglu mafsal kemigi dedi,
haydi diriltte bakalim o zaman ya ruhullah dediler,
“Rabbena atina min ledunke rahmeten ve heyyi’ lena min emrina reşeda”
dedi o taprak canlandi kalkdi onlarla konuşdu, ve gördülerki isa dogru
söylüyor, ve havarilere gecdi bu sefer bu yakin bilgisi onlarda tebiatin
sesini duyar oldular, tabiat ana onlarlada konuşur oldu. ve işde safiye
makami bazen elden ele verilir, bazende kendi tasarrufun ile
kazanirsin, yakin bilgisi böyledir, ilmlel yakin bilgisi icin, elinde
ilmi bir burhan olmali, yani yazili bir metin, bir bilgi olmaliki onu
okuyup ilmel bilebilesin. yazili bir metin bir bilgi olmadan onu ilmen
bilemezsin, ve Allah bu ilimini öyle her zaman insanlarin sandigi gibi
tevrat levhalari gibi levhalara yazmamisdir, ve ve tevrat nüshalari
yazili olan levhalar dünyanin dört bir yainindaki taslara kazinmis olan
bütün yazilar tevrat nüshasidir ve orjinaldir, tahrip edilmemiş olan
tevrat onlardir, ve taa bu misir piramitilerinin icindeki resimli
yazilarda buna dahildir tahrip edilmeden günümüze kadar gelmiş, cünkü
taşa kazinmiş, amm insanoglunun bunlarda ahmaklik etitgi görülünce,
rabbim bu yöntemi neshetmişdir, ve kuran kainatta yazilidir. nasil?
mesala cekirgelerde bir ayet veya bir nüsha vardir, bilmem aluminyumun
iicnde bir nüsha vardir, yine eşşekde bir nüsha, devede bir nüsha veya
ayet yazilidir, ve bütün hak kitaplar canlidir, hala bozulmadan
kalanlari vardir, ve tahrip edilmiş olanlar, zaten bugün yine tahrif
edilmiş olan bitkiler hayvanlar olarak tezehür göstermekdedir, özü
bozulmuş bir elma tahrif olmuş bir ayeti temsil eder, amma onun orjinal
metni elmizde varsa, bozulmamiş bir elma türü, cekirdegi tahrif
olamamiş, Allahu tealanin ayetlerinden bir ayeti temsil eder, ve kuran
kainatta yazildir işde.
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
فَسَلَامٌ لَّكَ مِنْ أَصْحَابِ الْيَمِينِ
وَأَمَّا إِن كَانَ مِنَ الْمُكَذِّبِينَ الضَّالِّينَ فَنُزُلٌ مِّنْ حَمِيمٍ
وَتَصْلِيَةُ جَحِيمٍ
إِنَّ هَذَا لَهُوَ حَقُّ الْيَقِينِ
Fe selâmun leke min ashâbil yemîn.Ve emmâ in kâne minel mukezzibîned
dâllîn. Fe nuzulun min hamîm. veya Ha ve mim . Ve tasliyetu cahîm.
İnne hâzâ le huve hakkul yakîn
Ey sağdaki!( ey iyler zümresi) Sana selam olsun!
(Dallin veya sol ve kötüler) Ama yalanlayıcı sapıklardan ise,
Ve onlar icin alevli ateşe atılma vardır. su gibi kaynamak vardir.
veya asli vatani ateş olmak vardir, yani ateşden bir parca olmak vardir.
ve bunlar muhakkakki taddirilarak, hakkal yakin bilinir ve ögretilir.
VÂKIA Suresi 91. 92. 93. 94. 95. ayet
ingiliz ingilizcesini en iyi ingilterede yaşyanlar ögrenir, veya onu,
bir ingilizledevamli konuşanlar daha iyi ögrenir, italyanca böyle,
türkcede böyle, almancada, öyleyse elementlerin dilinide elementlerle
konuşabilme ve yakin bilgisne sahip olanlar bilir. o derece saf olcakki
halin, elementleri duyacak, sonra onlarin dilinden birde anlamak,
ögrenmek lazim, mesala ingilizceyi duyarsinda, sen ingilizce
bilmiyorsan, anlamzsin ne diyor onlar, elementlerin sesini biz duysak ne
kadar bir gürültüdür o düşünün bir, 1cm3 bir elementin icinde binlerce o
elementin atomundan var, atom mikroskop bazinda görülebilen kücük bir
parca, öyle olunca 1cm3 bir cam bardagin parcasindaki elementlerin
sesini duysan, bir şehrin gürültüsü kadar ses duyman lazim, amma
duymuyoz işde, ve ve isaya verilen yakinlik bilgisi, bunlarin sesini
duyacak bir yakinlik, yine muhammede öyle bir yakinlik, ve yine Allah,
ibrahimi yakacak olan ateşe :
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
قُلْنَا يَا نَارُ كُونِي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلَى إِبْرَاهِيمَ
Kulnâ yâ nâru kûnî berden ve selâmen alâ ibrâhîme.
“Ey ateş! İbrahim’e karşı serin ve esenlik ol” dedik.
ENBİYA Suresi 69. ayet
öyleyse, öyle bir yakinlik derecesi varki, ateşle suyla konuşabiliyorsun. ve Allah dediki
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّى يَأْتِيَكَ الْيَقِينُ
Va’bud rabbeke hattâ ye’tiyekel yakîn.
Ve sana “Yakîn Bilgisi” gelinceye kadar , Allah a Kullukda Devam et.
ve bu ilim, Hz ibrahime ögretilirken birinci defa sinandi, yatirdi
ismaili kescek, Allah bicaga dur kesme dedi, bicak kesmiyor, kesemiyor,
izinsiz kesemez, ve burda ögrenemedi. bu sefer manciniga bindirdiler
ateşe atiyorlar, ordada ögrenemedi, Allah diyor “gulne..” , “biz dedikki
ateşe” diyor, yani yine ibrahim ögrenmiş olsa, rabbimiz buyurcakki
“ibrahim dediki ateşe” olcak amma, öyle demiyor, “biz dedikki” diyor,
ibrahim yine bu elementleri duyabilcek, onlarla konuşabilcek yakin
bilgisinden yoksun . ve ashabi kehfe öyle bir kelime ögrettiki rabbim,
onlar 300 sene sonra kalkmak istediler, ve bu bir kelime ile oldu ve ve
kuranda bunu, kehf suresinde nasil anlatiyor, o kelime hakkinda:
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
قُل لَّوْ كَانَ الْبَحْرُ مِدَادًا لِّكَلِمَاتِ رَبِّي لَنَفِدَ
الْبَحْرُ قَبْلَ أَن تَنفَدَ كَلِمَاتُ رَبِّي وَلَوْ جِئْنَا بِمِثْلِهِ
مَدَدًا
Kul lev kânel bahru midâden li kelimâti rabbî le nefidel bahru kable en tenfede kelimâtu rabbî ve lev ci’nâ bi mislihî mededâ.
De ki: “Denizler, Rabbimin kelimeleri için (kelimelerini yazmak için)
mürekkep olsaydı ve onun bir mislini daha imdada (yardıma) getirmiş
olsaydık bile, Rabbimin kelimeleri bitmeden, denizler mutlaka tükenirdi.
KEHF Suresi 109. ayet
ve bu SIRLI kelimeyi dedigin zaman 300 senede uyusan, Allah seni uykudan
kalkar gibi kaldirir, SIR bu kelimede amma, o kelime hangi kelime, hadi
bil. Allah bildirmeyince bilemezsinki, sana o yakinen bidirilmeyince
bilemezsinki, ve onlar bir kelme ögrendiler ve ve bu kelime onlari 300
sene sonra uyndirdi, ve her kim akşam yatarken bu ayeti
okuyupda,”rabbim, o ashabi kehfi kaldiran kelime hatrina benide şu
saatte kaldir2 derse inşallah faydasina nail olur, ve o saatte uyanir,
amma o kelime yine, o derece yakin bilgisine ermek ile olur, yoksa bu
ayet o kelime degildir, yine sadece o ayet , o kelime hatrina
kullanilir. Allahin muradina uygunsa cevap gelir o duadan. (hani mesala
herkes uyuyunca kalkip, bilmem sucsuzlari uyurken öldürcen diye okunmaz
undefined
ve Allah diyorki, biz ateşe dedikki “serin ol” haydi sende söyle bu
kelimeyi ateşe, bnde söyleyen, ateş serin olcakmi bakalim, kimin sözüne
itaat edecek, eger ben o yakin ve safiyet makamina cikmadiysam, benim
“ya naru berden ve selamen” demem işe yaramaz, hadi diyen bak yine yakar
benim elimi, sen de bakalim, seni yakmayacakmi. amma öyle kimseler
varki, onlar safiyet makamina cikmiş kimseler, onlar derse o kelimeyi,
ateş yakmaz bicak kesmez. nitekim bir tarikat vardirki rufailer
diyorlar, onlar bedenlerine şiş sokuyor bilmem kilic sokuyor, bişey
olmuyor, neden onlarda bir kelime var, o tilsim amma, o tilsimida
söyliyen agiz ve insanlarin hepsi bir degil, amma velevki bir cocuk olsa
bile, ve bu kelimeyi, amma elden ele verilir, dilden dile verilir, amma
da, kendi tasarrufun ile kazanirsin dedik işde. ve sana bicak dürtseler
bişey olmazsin hatta ta kalbine dürtseler yine bişey olmaz, cünkü sen
tilsimli kelmeyi biliyoyrasn elementler senin sözünü dinler, ve onlar
sana zarar verecek o madeden korunurlar.
Nitekim mehdiyi deccalin kesmes,i fakat mehdinin tekrar dirilmesi cünkü o
kelimeyi o biliyor, sonra yine kesemesi yine, dirilmesi sonunda
ücüncüde dirilince, bir daha onu öldürümeyecak olmasi ve onun sirtinin
onun em ri ile bakirdan ve kjursundan bir hale dösnmesi yani elmentlere
emredince kesilmez bir elemente dönünce, onun gücünün bitmesi yani onu
yenemeyecegini anlayinca umudu biter, ayni firavun gibi, artik ben ona
inandim diyecek amma biraz gec olcak, ayni ikinci firavun, mehdinin
firavunu yani, ve orda mehdiye düsen tilsimli kelime “simdimi ahmak,
simdimi anladin.” evet bujrdan davet var somnun gelcegi güne hazir ol o
gün seni gücünün bittgi gün istersen den ve sonuda inan istersen bira
geri dur krokmuyan senmisin benmi bundan baklaim haydi cagri davetye
buyur dene ya sen ya ben aslar kimdese o kazanir, ve varsa kesilemeye
razi olcak başka bir mehdi adayi ciksin, hadi onunla savaşin, varsa öyle
onun önünde kesilmekden korkmayacak bir daşşakli mehdi, ben ona öncelik
vercen, hadi gitsin yatsin kesilmeye, ve benim atam ismail varken,
benim korkum yok, onu kesmeyen bicak benide kesmez amm ne zaman omnuda
rabbim bilir, sen o tilsimi bilmezsin, amma o kelime bana ben oray
ayatmadan gelcekdir, şimdi boşuna hafizamda arama yok, o safiye bilgisi
elin ateşe düşmeden gelir, ibraim ateşe düşmeen hmen önce gelir senin
işin bitip mancinigi firlatinca, ben senin elinden cikinca firsat bana
gecince, varsa o sesi duyabilcegini başka iddia eden buyursun önden
buyursun.
insan kendisinin olmayan lokmayi yiymez dedik, cooook önceki
vaazlarmizda. ve bunu şimdi şöyle aciklayacagiz, ve mesala toyota marka
bir arabanin tekeri, koca teker bile reno arabaya takan desen uymuyor,
yani tekermi teker, cantmi cant, amma o toyata icin, digeri reno icin,
öyle olunca, Allahin, senin bedenini oluştursun diye halkettgi bir
lokmayi, başkasi yiyemez, sende: başakasinin bedeni olcak lokmayi
yiyemezsin, ve yine istisnai durum, isa efendimiz son yemekde ortadaki
ekmegi böldü, ve dedi bu benim etim, yiyin dedi, sonra şerbet vardi,
vişne şerbeti bu da benim kanim, icin dedi. Yani o , o elemntlerin
kendini oluşturcak olan parcalar oldugunu biliyordu, fakat onlari o,
havarilerini yedirdi, ve o havarileri olarak hayat sürdü, misyonunu
tamam etti, ve hiristiyanlik diye bir din, dünyada, ikinci büyük din
oldu, ve onlar yine onun lokmalarini, onun müsadesi ile yediler, amma
dedi, sofradiklerden yaninizda, evinize götürmeyin bundan dedi, alip
gidenler domuz suretine carpildilar.
iş ehlinde güzel, doktorluk doktor bilgisi olanda güzel, sen hic tedavi
olmak icin baytarin önüne yatarmisin, amaliyat etsin diye, belki zorda
kalirsan olur amma, ne kadar güvenebilirsin ona, cünkü doktor başka,
baytar başka degilmi, yine doktoru alip gelip ona, “hadi bana istanbul
köprüsü yap” denirmi, o mühendisin işi ve görevi, ve safiye makamina
cikmayan ve SIR saklayamayan birisine bu kelimeler ögretilmez, ve Hz
Süleyman, Belkisin veya BALKIZIN tahtini getiren o “Asaf bin Berhiya” da
işde safiyye makamina cikmiş olan bir Allah adaminydiki, ona ilahi
kelimeler ögretilmişdi, öyle bir kelime ki, onunla bir yerden biryere
gidebilme, veya bir yerdekini, başka yere taşiyabilmek icin, bir
TILSIMLI kelime, ve eger seni elementlere komutan tayin ederlerse, bir
komutan bir orduyu isterse “suya dal” der hepsi suya dalar “cik” der
cikarlar degilmi, öyle sokakdan gecen biri askere, yat deyincemi asker
yatar, yoksa komutani taniyip komutan deyincemi, yere yatar. öyleyse,
işde elementlere emredebilme yetkisi olan bir zati muhteremde, gel
buraya deyince, agac kökleriyle cikar gelir. ve muhammedde oldumu? oldu,
haceti def iyesini yapacagi zaman agaclara gel buraya, beni sakla
diyordu, hacet edesiye gelip ona gelerti olurlardi.
ve hakkal yakin derecesindeki bir yakin bilgisi ateşin yakdigini,
gerekince ekmek pişirdigini, ve suyun gerekince hayatenerjisi oldugunu,
ve amma bazende, zaman gelipde katil olup, bogup adam öldürdügünü bilmek
derecesinde kalir.
ondan daha üstün bir yakin bilgisi varki, işde ateşe serin ve selamet ol
diyebilme derecesi, bicaga kesme diyebilme derecesi, ve o makama
tasavuf ehli,nefsi safiye diyor. neden bu ihsan makamindan önce
gelmesine ragmen, amma ihsan makamindan sonra anlatildi diyenler
olcakdir, cünkü hakkal yakin olmadan önce, o ateşe yakma demek lazimdir
yoksa, hakkal yakin bilince, ateşin icine düşünce ateşe yakma dersen,
senin ya tamamini, yada yarini yakmiş olur, öyle olunca, önce olmasinsa
ragmen, sonda olan demekdir. ve vaktinden önce gelen demekdir, ve gecen
hafta yazdik, bize füyüzat geldi, ve dediki “zararin neresinden dönersen
kardir” ve bunu ben hakkal yakin bilince degil, yani zarara ugradikdan
sonra gelse idi, bana faydasi ne olcakdiki zaten, o öyleki sen ateşe
düşmeden önce gelen bir bilgidir, bir füyzattir, ilimdir, bilgi ve SIRLI
ayet ve kelimedir.
Komutan olmayan brisinin emrine askerler itaat edip uymazlar degilmi ,
öyle olunca zamanin imami mehdiyi, yer gök ehli bilir, ve ona uyarlar
amma insanlarin ahmaklari onuN imam ve komutan oldugunu bilmezler,
insanlardan sadece seckin olanlar onu tanir bilirler, ve o yüzden o
agaca emretse agac itaat eder, ve su ya dese su itaat eder. amma işde
kafir deccal anti uygulamasi yapiyor, ve tersine ceviriyor işde, ve öyle
olunca “
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
ذْ أَوَى الْفِتْيَةُ إِلَى الْكَهْفِ فَقَالُوا رَبَّنَا آتِنَا مِن لَّدُنكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ أَمْرِنَا رَشَدًا
iz evâl fityetu ilâl kehfi fe kâlû rabbenâ âtinâ min ledunke rahmeten ve heyyi’ lenâ min emrinâ raşedâ(raşeden).
kehf ashabina dedilerki “Rabbinizden size Rahmet olarak Gelen Raşidin emriyle diriler olun .”
ve sen de bakalim bu kelimeleri ve birde ben diyen, o ayeti ölüler
dirilcekmi dirilmez, cünkü sen o raşid degilsin, sen o isa degilsinki
dirilsin, ve komutan kimse elementler ona uyar itaat ederler. . velhasil
kelam.
Ve element dili bilmek işde, ilk basamakda “ti ve anti” olarak başlar ,
yani israfil burusu “tatüüü veya taaa ve tiii veya tüüüü” veya horoz
dili “ü’ üürü’ üüüüüü” ne demek peki bilen varmi, hangi dil bu, ne komut
veriyor bu dil acaba diyen varmi, neden böyle ötüyor horuz demek yokmu?
yine dolunay olunca kurtlar “wuuuuuuuuu” derler ne komut veriyor acaba,
yani Allahin kelimlerini yazacak mürekkeb denizler dolusu olsa, onun
kelimelerini yazip bitiremez diyor, Rabbim. cünkü kedi dili, köpek dili,
karinca dili, bakteri dili, ,iknek dili, aslan dili, fok baligi
dili,…….. hangi birini yazcan, anlayacan, ingilizce bilen, birde
kendi dilini bilen, iki dil biliyorum diye övünüyor,
lan ahmak,sen bilmezmisin
Allahin binlerce yarattigi hayvani, börtüsü böcügü elmentiyapragi
bitkisi agaci cekirdegigezegenleri yildizlari,…..melekleri ceberrut,
lahut alemindekiler varken, bunlara birbirleriyle anlascabilcegi birerde
dil veren rabbinin üstünlügünü unuturda, iki dile bilene üstünlük
yüklüyorsun, ahmak insanoglu, sana kim ögretti bu dilleri. köpek
köpekceyi nereden ögrendi demek yokmu, kedi kedi dilini nerden ögrendi
demek yokmu, bunun bir kitabida okuluda yok, nerden ögeniyor bunlar
demek yokmu ahmak insanoglu, “köpegimi bu sene ilkokula gönderdim
okumasini ögrendi” diyen varmi? köpek kendi dilini otamatik bilir, ama
insan dilinide bilir, fakat konuşmaz sadece. “dab daba rab” ne demek
acaba degilmi, yani musiki. yine mesela “şip şibidi şip” ne demek,
yagmur ne diyor acaba diyen varmi. “kappudu kappudu kappudu kap” atin
nali ne diyor acaba demek yokmu?
Hz. Yunus efendimiz, derviş yunus bu makama eren biri, ne diyor :
“sordum sari cicege, annen baban varmidir.” ” ne inilersin dertli dolap”
. Hz isa ise, onun, o cicegin annesi kim? babasi kim bilen bir makam,
bir üst makam. bu kimin cibilliyati bilebilen bir makam. onu kim
yiyecekde, onda lokma olcak, hücre olcak biliyor. ve öyle olunca, sen
senin olcak lokmayi yiyebilir, nefesi alabilirsin. ve bagaya, dozere,
tanka, takilcak vidayi, radyoya takamazsin azizim, olmaz olmaaaaz, ahmak
olmak lazim 36 lik bir vidayi kücücük radyoya takmaya kalkmak delilik
degilde ne o zaman, ey kafir deccal, sen senin olmayan makama eremezsin,
o makam mehdinin ise, sen elli defa ugraş, senin olmaz. sen senin olan
lokmaya nasipdar olabilirsin ancak ahmak, koca ahmak. sen bilmezmisin
ve mehdilik de öyle ismini mehdi koymakla, babasinin ismini abdullah koymakla, bilmem suriyede şamda namaz kilmamklada olmaz.
O nu yerdekilerde bilir, göktekilerde bilirken, ey kendi bilmez, ahmak
cakma mehdiler, yok olun şimdi, kaybolun şimdi, ahmaklar sürüsü, daha
derviş yunus derecesini ermemiş birinin mehdilige kalkmasi ancak
DANGILLIKDIR.
::::::
Hz. Haticenin ümmertin annesi oldugunu söyledigimiz icin, bizi yine
yalanci cikarmaya kalkanlar oldu, ve bunu bu hafta şu satirlarla anlatip
ispat edip cevaplayacagiz:
Herkesin bir cibillyati olan hayvan cinsinden sifati vardir, ve o
hayvanin özelliklerinden taşir o kimse, ve hatcenin ümmetin annesi
olmasi yani mesela karincalarda bir tane anne vardir, anne karinca bütün
karincalarin annesidir, tabiatta örnegi varmi var. yine arilardada
aynidir durum. ve meryemin, mehdinin yani isanin annesi olmasi, ve
gelceekden gelen cocugun annesi olmasi demek ise, yani bütün mehdi
cocuklarinin annesi demek olur. ve yine meryem, fakir meryem, cocugunu,
öyle saraylarda büyütmedi isayi, deneleri harmana götüren arabalardan
dökülen bugday başaklarini toplayarak büyüttü. ey mehdi cocuklarinin
anneleri, öyle mehdiye bu cocuklara bakmiyorsun diye saray saltanat
beklemeyin, yani an karinca meryem, başak topliyarak büyüttüyse, isa
ruhullah olmasina ragmen, Alllahin en fakir kulu olan isa, Allah katinda
en zenginlerden birisi, ve yine ali agaoglu ile özyilmazel konusu o nun
bu konuyu yanliş anlayip, yanliş lansetmesi yüzünden, ve cok eşli
hayvanlar belli, tek eşlilerde belli, ve süleyman aleyhisselamin 300 eşi
olmasi, öyle belki sizin bildiginiz gibi degil, bir kadini alip
boşarsan, istersen böyle 300 degil 3000 kadinla evlen boşan, varmi
şeriata aykiri bir durum? yok. o zaman, onun 300 karisi olmasi, bir anda
hareminde 300 kadin tutmuş olmayabilir degilmi? Bunun versionlari cok,
ve bir ciftlikde bir tane saglam salma erkek at varsa, o bütün dişileri
döllerki, ari diri ve soolu bir at soyu olsun diye degilmi? cünkü o at
gercek soydur, gercek erkekdir, onun döllemesi, dogacak bütün yeni bebe
atlarin ari diri irk at olmasi icindir degilmi?yine ciftlikde bvir koc
bütün ciftligin koyunlari döller damizlik koc odur cünkü ve böyle olunca
karişik irk olmaz ari diri irk olur yine, ve böyle olunca tek eşli
hayvanlarda bellidir ve onlarda tek eşliligi korurlar
ve tabiatta örnekleri var.
saf kelimesi nerde geciyor mesala “saf kan at”, “saf irk” safiye yani
saf irk demekdir, yani o makama ancak saf irk olan kimseler ulaşabilir
yani , hitler köpegi kendisini saf irk saniyordu ahmak. yani alman iti
doberman saf irk diyordu, yani ahmak dünyada bir doberman köpegi yok, ve
herkes doberman köpegi olcak diye bir hukuk olmaz, herkez köpek olursa,
kedi ne olcak, yahut balik ne olcak, kuş ne olcak, ve digerlerini yok
edip dünyayi tek irk yapma projesi, böyle ahmak birinin akli olabilir
zaten, dangillarin başkmutani, onun ardindan gidenlerde zaten doppel
dangil demek. yani dünyada at ayri bir soy, aslan ayri bir soy, kedi
ayri bir soy, ve hepsininin ari diri irki vardir, amma bozdular ve artik
öyle bir ari irk yok dencek kadar az, cünkü elma bozulunca oynaninca,
nerde bulcan artik gercek elmayi, yok bir de, olanlarida öldürtüyorlar
vararrsa. tavuk gribi dediler, gercek tavuklari ithaf etridiler, ve
herkese bozuk irk tavuk sattilar, artik yokki gercek tavuk, kaldiysa bir
kac bilinmeyen köyde kaldi belki, ve bu ayni sistem ile dometis faytini
bir düşürdüler, adam satsada para etmiyor, kamyonlarca dometes cöpe
döküldü, ertesi senede ekmediler, dometis tohumu kayboldu, sonra
kendileri bozuk dometes soyunu sürdüler piyasaya, artikk gercek, ari
diri dometes kalmadi yani, ve böylece bunlar, isde itler ve hitler akli
ile, bütün diger soylari bozdular, ve kendi soylarini, ari irk kabul
ettirmek icin digerini bozdular, ve onlar kendileri bu bozuklardan
yemezler zaten, sen, ben ucuz diye alabilip yiyebiliyoz, kendileri
iyisni yiyorlar, bunlarin sana ban yok onlardan ve işde mehdi bunlarin
cerkina comak sokan oluyor. öyle yapiyorlar fallanc, sirni ortaya
koyuyor böyle yapiyorlar, onuda acikliyor ve onlarin işinede gelmiyor ve
bize rakip sahte mehdiler icad etdi kahpe gavur.
amma sahteler aslina rucu etriri senin yaptgin sahte dometisler, artik
bizim gercek dometisi aramamiz gerketigini ögretsyse senin o tüpretgini
sahte mehdilerde , inslarin gercek mehdjiyi arayip secmesini sebeb
olckadir zaten. danke bu hizmeitne bilmeden yaptgin hizmetin icin.
Rabbim o ari diri soya ,saf soya, saf irka, mehdi soyuna, muhammed
soyuna yardim etsinki, kafir decal ve irkiyla savaşinda güc kuvvet
versin, onlari o kafirlere, galip getirsin, amiyn.
–oOo—
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da’vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk.
–OoO–
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 12 Nisan 2016 SALI
Original Kar © glan
